İnsanlığın gelişmesi mi?

 

Nebahat S. ERCAN
nebahat.s.ercan@gmail.com


Eskilerden esinlenerek yenilerinin daha iyisinin yapılmaya çalışılması ve bilimin de bu doğrultuda geliştirilerek devam etmesi yönünde çalışıldığı bilinir.

Tarihe bakıldığında, geçmişteki yaşam gözlendiğinde çok büyük gelişmeler olduğunu yaşayarak görüyoruz .Kullandığımız araçlar gereçler, arabalar, uçaklar, trenler, gemiler dahası uzaya gitmeler ve de elimizdeki telefonlar, yapay zekalar …

Ama bu gelişmeler ışığında kimi can alıcı olumsuzlukların yaşandığını görmek ve yaşanmakta olduğu da bir gerçek.
Nedir bunlar diye düşünürsek; en başta insan ilişkileri, doğanın acımasızca katledilmesi, doğadaki canlıların yokolmasına neden olan kıyımlar, cana can katan havanın, suyun, toprağın kirletilmesi v.b.

Bu konuların üzerinde titizlikle çalışmalar yapanlar, bilenler ve ileriyi görenler tarafından uzun uzun gündeme getiriliyor, yazılıyor, çiziliyor ama yetkililer tarafından ne yazık ki önlemler gereken şekilde alınmıyor. Yukarıda belirttiğim önemli konuların üzerinde bu yazımda durmayacağım.

Günümüzde, yeni bir yıla gireceğimiz şu günlerde insan ilişkilerinin körleştiği konusuna değinme gereğini duydum!
Gelişmiş çağ diye değerlendirilen günümüzde Çocuklarını yetiştirmek için gecesini gündüzüne katan Anababaların önemli günlerde dört duvar arasında yalnız kalmaları, telefonlarını veya kapılarının çalmalarını beklemelerine gelişmişlikle nasıl değerlendirilebilir?
Bitişiğindeki komşusunu tanımaması, karşılıklı dayanışmada bulunulmaması, selamlaşılmaması insanlığın gelişmişliği ile nasıl ilişkilendirilebilir?

Yaşlı, hasta yardıma ihtiyacı olanların göz ardı edilmeleri huzur getirir mi?
Kadın cinayetleri, çocuk katliamları unutularak yaşanır mı?
Depremler, su baskınları, seller yani doğa olaylarına karşı alınmayan önlemler…
Ya savaşlar… bu Dünya’da huzurlu, mutlu olunur mu?

Belki bir avuç insan, tüm mal mülkleriyle inanılması mümkün olmayan bir şekilde konforlu yaşadıklarını sanırlar, yaşarlar da ama paylaşılmayan hiçbir şeyin sonunun hayır getirmediği, Dünya’nın büyük çoğunluğu açken, tokluk içinde olanlara eninde sonunda zulum getirdiği bilinilemez mi?

Ey insanlık düşün... aklını kullan ki, gelişmişlik ilişkileri yozlaştırınca sağlıktan, huzurdan, mutluluktan kaybediliyor; yenilikler insanlığın ve yaşamın sonunu mu getiriyor yoksa!

 


Yazarın tüm yazıları


Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir