BANKACILIKTA BİR MARKA: ERSİN LEVENTLİ




Hamburg’daki Türk bankacıların “Duayeni” Ersin Leventli, Almanya’ya gelişini ve meslek aşkıyla ta İskandinav ülkelerine kadar gidip “Posta çekleri” dağıtma gerekçesini hamburghaber’e açıklıdı.

Söyleşi: Mehmet ATAK
Fotograflar: Uğur DURMUŞ
————————
hamburghaber /özel


1983 yılında onu tanıdığımda, o günlerde Hamburg’un Türkler tarafından bilinen en ünlü alışveriş caddesi Steindamm’da 2 yıl önce açılan Akbank’ın İrtibat Bürosu Müdürü’ydü. Yardımcıları, sekreteri yoktu. Her işi tek başına yapıyor, çeşitli toplantıları ve ziyaretleri de ihmal etmiyordu.

Bugünlerde artık bir hatıra olarak zihinlerde yaşayan meşhur Hasan Bakkal’la ismi özdeşleşen bu caddede, İş Bankasi ile özellikle Anadolu’dan gelenlerin aşinası olan Ziraat Bankası da faaliyet göstermekteydi. Kısa bir süre sonra bu yarışa Halk Bankası, Merkez Bankası ve Yapi Kredi Bankası da katılınca, o zamanlar genellikle “Türkiye’ye para havalesi” yaparak işlevlerini sürdüren Türk bankaları arasndaki yarış da iyice kızışmıştı. Artık bu iş, bankaların “Daha fazla müşteri ve daha fazla para havalesi yoluyla, daha fazla para kazanma” işine dönüşmüştü. Bazıları, durum ne olursa olsun “Devlet Bankası” olarak bir tasa duymazlarken, Ersin Leventli’nin durumu başkaydı ve mutlaka başarılı olmak zorundaydı. Çünkü özel bir bankanın temsilcisiydi. Kendisinden kazanç bekleniyordu.

SIFIRDAN ONBİNLERCE MÜŞTERİYE GİDEN YOL

Eskişehir doğumlu Ersin Leventli, 1960’lı yıllarda Almanya’nın Münih kentine gelip çeşitli işlerde çalıştıktan sonra, 1972’de Türkiye’ye kesin dönüş yapmış. 1974 yılında Izmir’de ise başladığı Akbank’ta 7 yıl kadar çalışmış. 1981 yılında Hamburg’ta Akbank’ın İrtibat Bürosu Müdürlüğüne tayin edilmiş. Leventli’nin Almanya’daki bu güzel şehirde geçen ilk zamanlarını ve çalışma ortamını birazcık kendisinden dinleyelim:

“Akbank’ın kendi başıma tutup döşedigim Irtibat Bürosu’nda işbaşi yaptığımda, takdir edersiniz ki işi sıfır noktasından ele aldım. O günlerde Ziraat Bankası ile İş Bankasi da bu caddede faaliyet gösteriyordu. Yaptığımız tek iş, vatandaşlarımızın para havalelerini Türkiye’ye en hızlı şekilde ulaştırmaktı.

Cevreyi ve kimseyi de tanimiyordum. Tek başınaydım. Kesin dönüşten sonra buraya pek de istekli gelmemiştim, ama aldığım görevi de layıkıyla yapmak prensibindeydim. Kolları sıvayıp hızlıca çalışmalara giriştim. Steindamm’dan başlayarak Hamburg’un belli başlı semtlerindeki Türk işyerleri ve lokallerini tek tek ziyaret ederek, buralarda tanıdığım kimseleri bankama müşteri olarak kazandırmaya çalıştım…”

2 AYDAN 2 DAKİKAYA HAVALE İŞİ

O yıllarda Almanya’daki Türk işçilerinin paralarını genellikle Alman Postanesi yoluyla yakınlarına gönderdiklerini ve ödemelerin haftalar sürdüğünü ifade eden Ersin Leventli, Türk bankalarının devreye girmesinden sonra, ödeme süresinin 7 ila 10 güne düstüğünü belirterek, “Müşterilerimiz önce Postaneye gidip, bizim posta çeklerimizle paralarını bankamızın hesabına yatırıyor, sonra da makbuzunu bize getirdikten sonra işlemlerini başlatıyorduk.Uzak şehirlerdeki müşterilerimizin çekleri ise postane yoluyla bize ulaştırılıyordu.Sistem böyleydi. Artık postaneler devreden çıktı.Çünkü, şimdilerde bankalarımız da tıpkı Alman bankaları sisteminde çalışıyor. Havaleler saatler, hatta dakikalar içersinde alıcısına ulaştırılıyor” diyor.

HAMBURG’TAN İSVEÇ’E UZANAN YOL

Göreve başladıktan kısa bir süre sonra, Hamburg’ta Türk işçilerinin bulunduğu her köşede ayak basmadık yer bırakmayan Ersin Levetntli, Akbank’ın
müşteri kapasitesini günden güne yükseltirken, yavaş yavaş da Bremen, Hannover, Kiel, Lübeck gibi kentlere de el atmaya başladı. Arabasına yüklediği Posta Çekleri ile halkın arasına karışan Leventli, insanlara candan yaklaşımı ve sempatisinin semeresini, sıfırdan onbinlere ulaşan müşteri kapasitesiyle görüyordu.

İşlerin büyük ölçüde artması üzerine, Göksel Terim’in yardımcı olarak bankaya gelmesiyle birlikte, Ersin Leventli dis pazarlara daha fazla ağırlık verdi. Öyle ki, Danimarka, hatta binlerce kilometre uzaklıktaki İsveç, Norveç gibi İskandinav ülkelerine kadar uzandi. Bir süre sonra polis teşkilatına geçen Göksel Terim’in yerine Cahit Gürbüz’ün işe alınması, Ersin Leventli’yı bir hayli rahatlatmıştı. Sürekli yeni projeler geliştirip, sıcak-soğuk, kar-kış demeden vatandaşın ayağına kadar gitmeye devam ederken, hem müşteri sayısını gün geçtikçe artırıyor,
hem de bankanın gelir grafiğini sürekli şekilde yükseltiyordu.

LEVENTLİ’NİN BABASINA PARA GÖNDERENLER

Ersin Leventli, İskandinav ülkelerindeki tanıtım faaliyetlerini anlatırken, Norveç’te başından geçen bir olayı da gülerek şöyle anlatıyordu:

„Posta çeki sistemini Norveç’te başlattığımız ilk günlerde, karlı bir kış günü, Oslo şehrinde Türk işçilerinin de kaldığı bir Heimde, bir grup vatandaşımızı toplayıp, karatahta başında onlara Posta çeklerinin nasıl dolduralacağını anlatıyor, tebeşirle de görünür bir şekilde yazarak açıklama yapıyordum. Havaleyi gönderen kısmına, “Mesela” diyerek, kendi adımı Ersin Leventli, adres olarak Akbank-Hamburg adresimi, Alıcı olarak da “Mesela” diyerek, Türkiye’deki babamın adını ve adresini yazıyordum.

“Tamam mı, sorusu olan var mı ?” diye sorduğumda, herkes “Tamam, anladık” dedi ve ben de toplantıyı kapatıp, Hamburg’a döndüm. Ama 10 gün kadar sonra Norveç’ten telefonlar gelmeye başladı. Hepsi de, “Müdür Bey, gönderdiğimiz paralar yerine ulaşmamış. Lütfen ilgilenin” diyorlardı. Telefon edenlerin isimlerini sorup, havale makbuzlarını incelediğimde, gülünç gerçek de ortaya çıktı.Heimdeki toplantıda not tutan bu müşterilerimizden bazıları , “Mesela” deyip, örnek olarak yazdığım açıklamaların aynsını Posta çeklerine de yazarak babama para göndermişlerdi! Durum açıklığa kavuştuktan sonra, yapılan yanlışlıklar düzeltildi ve paralar gercek alicilarina yollandi. Bugün artık bu tür şeylere pek rastlanmıyor.”

DEMİR-HALKBANK’TA 9 YIL

Akbank’taki başarısına karşın, “Milenyum” yılı 2000’de, kendisine sosyal haklar konusunda daha iyi imkanlar sunan Demir-Halkbank’a transfer olan tecrübeli bankacı, o dönemlerde Hamburg’taki diğer bankalara nispeten fazla tanınmayan bu bankada da kişisel becerisini gösterdi. Tüm bankacılık hizmetlerinin verildiği Demir-Halkbank’ta binlerce yeni hesap açtırırken, binlerce kişiye de çeşitli çapta krediler verilmesini sağladı.

VE… YOLUN SONU GÖRÜNDÜ

35 yıldır hizmet verdiği bankacılık camiasında bugün artık “Duayen” sıfatını layıkıyla haketmiş olan, güler yüzü ve tatlı diliyle her kesimle dostluklar geliştiren Hamburg Demir-Halkbank Müdürü Ersin Leventli, bugünlerde tatlı bir hüzün yaşıyor. Sebebi ise, tasarruf tedbirleri çerçevesinde, Düsseldorf merkezi hariç, Almanya’daki tüm Demir-Halkbank şubelerinin Eylül sonunda kapatılacak olması.

Dostları ve müşterileriyle bağlarının kopmayıp devam etmesi açısından, cep telefonu ile E- Mailinin de yayınlanması ricasında bulunan ve bir ilkbaharda göreve başlayıp, bir sonbaharda vazifesinden ayrılmak zorunda kalacak olan dostumuz Leventli’ye, Hamburg’da bundan sonraki yaşamında güzellikler diliyoruz.

Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir