Arabesk müziğin sevilen ismi Yunus Bülbül, Hamburg’da genç işletmecilerin konuğu oldu. Gazeteci Ahmet Durmuş ile gerçekleştirdiği samimi sohbette sanat hayatı, sahneye dönüş planları ve gençlere verdiği mesajlarla dikkat çekti.

Röportaj: Ahmet Durmuş / Fotograflar: Yaşar Yıldırım

HAMBURG HABER – Hamburg’un yeni ve gözde mekanlarından biri olan İskele Fisch Grill Haus’ta başka bir etkinlik vesilesiyle bulunurken, tesadüfen arabesk ve halk müziğinin usta ismi Yunus Bülbül ile karşılaştım.

Kendisini restoranın bir köşesinde, yalnız başına oturmuş, çayını yudumlarken gördüm. Rahatsız etmek istemedim, bir an tereddütte kaldım ve dışarıya çıktım. Fakat açık havada yaktığım bir sigara, içimdeki gazetecilik dürtüsüyle birleşince kararımı değiştirdim. Bu fırsatı kaçırmamalıydım. Yılların sanatçısı Yunus Bülbül oradaydı ve ayaküstü de olsa bir sohbet yapmadan dönmek olmazdı.

Benim Türkiye’den sonradan gelmemiş  ve  Hamburg’da yetişmiş olan, birlikte bulunduğumuz etkinlikte fotoğraf çekimi yapan sevgili Yaşar Yıldırım da yanıma gelip, “Ahmet abi, fark ettin mi? Diğer bölümde Yunus Bülbül oturuyor,” deyince artık söyleşinin zamanı gelmişti.

Restorana tekrar girip, Bülbül’ün bulunduğu masaya doğru yürüdüm. Önünde çay bardağı, yüzünde hafif bir hüzün ifadesiyle oturan sanatçının yanına gidip kendimi tanıttım ve oturmak için izin istedim. Güleryüzle beni davet etti ve o an anladım ki uzaktan görünen o hüzün, yerini sıcak bir samimiyete bırakmıştı.

Yunus Bülbül, Hatay İskenderunlu. Benim kökenim de çocuk yaşta İskenderun’a yerleşen bir aileye dayanıyor. İskenderun, Adana, İstanbul ve şimdi Hamburg’da sürdüğüm gazetecilik hayatımda ilk kez bir hemşerimle Avrupa’da böyle bir söyleşi gerçekleştirdim. Önce memleket hasretiyle kısa bir sohbet ettik, biraz güldük, biraz hüzünlendik.

Mekanın genç işletmecileri Hüseyin Dökmeci ve Recep Öztürk’de masamıza katıldı. Onların ricası üzerine sanatçıyla birlikte hatıra fotoğrafı da çektik. İçerideki ortam ses kaydına pek uygun olmadığı için Yunus Bülbül’ün önerisiyle dışarıya çıktık ve ayaküstü bir söyleşiye başladık.

“Yunus Bülbül Kimdir?” – Kendi Ağzından Bir Portre

“Yıllarımı müziğe ve sanata verdim. Çocuk yaşta ‘bir gün Yunus Bülbül olacağım’ dedim ve o yolda yürüdüm.”

Yunus Bülbül, Almanya’ya ilk kez 1971 yılında geliyor. O zamanlar vize gerekmiyor. Köln’de şarkıcılık denemesi başarısız oluyor. Parası tükeniyor, hayal kırıklığıyla memlekete dönüyor. Ardından kaset firması Minareci ile tanışıyor. İlk kaseti patlıyor. Sonrası çorap söküğü gibi geliyor:
Müslüm Gürses, Bülent Ersoy, Ceylan, İpek Pınar gibi birçok sanatçı onun şarkılarını seslendiriyor. Bugüne dek 48 kaseti yayınlanmış.

“Emekliyim. Almanya’da ayda 400 Euro emekli maaşı alıyorum. Ama ben şarkıcılıkla hayata tutundum. Herkes çalıştı, ben de şarkılarla çalıştım.”

“Türkiye’de Müzik Sektörü Balon Gibi”

Yeni kuşak sanatçılarla ilgili düşüncelerini sorduğumda şöyle dedi:

“Saygı duyuyorum ama üç ay sürüyor. Bir şarkı tutuyor, sonra unutuluyor. Biz yıllardır buradayız. Sabır ve emek şart.”

Beğendiği genç sanatçılar olduğunu, ancak isim vermek istemediğini söylüyor.

Yeni Projeler Yolda

Yunus Bülbül, yıllardır yaptığı Avrupa mekan tanıtım programlarına artık veda etmeye hazırlanıyor.

“Emin Abi artık bu işleri yapıyor. Ben sahneye dönüyorum. 3-4 sanatçıdan oluşan küçük bir kadro kurup Avrupa turnesi yapacağım. Her ay sanatçılar değişecek. Hamburg, Hannover, Bremen… Her ay bir şehir.”

Amaç sadece konser değil; aynı zamanda gurbetçiye moral, dostluk ve nostalji taşımak.

“Bazı konserleri bedavaya yapacağız. Önemli olan para değil; insanlarımıza ulaşmak.”

“Şükür, Sabır ve Akıl”

70 yaşını aşmasına rağmen enerjisini koruyan sanatçı, sağlığının sırrını şöyle açıklıyor:

“Alkol, sigara yok. Her gün düşünürüm. Beyin çalıştıkça genç kalırsın.”

Son Söz

Yunus Bülbül, hem mütevazı kişiliği hem de içtenliğiyle Hamburg’da bizleri bir kez daha etkiledi. Bir röportajdan çok daha fazlasıydı bu karşılaşma. Onun deyimiyle:

“Az laf, çok iş. Yolumuz açık olsun.”

Gazeteci Ahmet Durmuş, arabesk müziğin usta ismi Yunus Bülbül ile Hamburg’da kahkahalarla dolu samimi bir sohbet gerçekleştirdi.