♦♦ Ahmet Durmuş
Hamburg Haber – Almanya’da 21 Mart 2025 Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü kapsamında hizmet sendikası ver.di, yeni hükümeti oluşturması muhtemel CDU, CSU ve SPD koalisyon ortaklarına çağrıda bulundu. Sendika, seçim sürecinde göçmenler üzerinden yürütülen sert tartışmaların ardından artık toplumsal kutuplaşmaya son verilmesi ve göçmenlerin toplumun doğal bir parçası olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ver.di Yönetim Kurulu Üyesi Rebecca Liebig, koalisyon görüşmelerinde ele alınan bazı politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, entegrasyon, toplumsal katılım ve demokrasi çalışmalarının birlikte ele alınmasının önemine dikkat çekti.
ÇALIŞMA YASAKLARI IRKÇI ÖNYARGILARI BESLİYOR
Sendika, göçmenlerin iş gücü piyasasına entegrasyonunun toplumsal uyum açısından kritik olduğunu belirtti. Ver.di Göç Komitesi Başkanı Yusuf As, mülteciler için uygulanan çalışma yasaklarının ırkçı önyargıları artırdığını ve ekonomik olarak da mantıksız olduğunu ifade etti. Ayrıca, yeni gelenlerin topluma daha iyi entegre olabilmesi için aile birleşiminin engellenmemesi gerektiğini belirterek, bu uygulamanın koalisyon müzakerelerinde yeniden değerlendirilmesini talep etti.
ÇİFTE VATANDAŞLIK GÜVENCE ALTINA ALINMALI
Sendika, vatandaşlığa kabul süreçlerinin kolaylaştırılmasını toplumsal eşitliğin anahtarı olarak görüyor ve Alman vatandaşlığının iptaline yönelik olası planlara karşı çıkıyor. Liebig, göç geçmişi olan birçok ver.di üyesinin hastanelerde, kargo hizmetlerinde, havalimanlarında, toplu taşımada ve perakende sektöründe önemli roller üstlendiğini hatırlatarak, çifte vatandaşlığın korunması gerektiğini belirtti:
“İnsanlar ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmemeli. Alman toplumunun tam bir parçası olmalı ve hakları güvence altına alınmalıdır.”
DEMOKRASİ ÇALIŞMALARINA DAHA FAZLA DESTEK VERİLİLMELİ
Ver.di, Avrupa genelinde aşırı sağın güçlenmesine karşı, göçmen derneklerinin demokrasi çalışmalarının daha fazla takdir edilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, mevcut “Demokratie leben” programının genişletilmesini ve Almanya Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZIM) gibi araştırma kurumlarının desteklenmesini talep ediyor.
Sendika, göçmenlerin yalnızca ekonomiye katkı sunan bireyler olarak değil, aynı zamanda demokrasinin savunucuları olarak da görülmesi gerektiğini vurguluyor.