HAMBURG HABER – 2015 yılında mülteci akınıyla yıldızı parlayan ve göçmenler ile İslam karşıtlığı gibi konular üzerinden korkuları körükleyerek eyalet meclisleri ve Federal Meclis’te yer alan Almanya için Alternatif Partisi (AfD), ülkede yapılan son anketlere göre ikinci parti konumuna geldi.
Son kamuoyu araştırmalarına göre, 26 Eylül 2021 tarihinde yapılan genel seçimlerde toplam oyların yüzde 10,3’ünü alan AfD’nin şu anki oy oranı yüzde 18’e çıkmış durumda.
Parti bu konumuyla yüzde 15 destek bulan Yeşiller’in önüne geçerken, yüzde 28 bandında bulunan Hristiyan Demokrat Birlik CDU/CSU’nun ardından, sosyal demokrat SPD ile de aynı oy oranda ikinci sırada yer alıyor.
Şu andaki verilerle AfD kurulduğu 2013 yılından bu yana ki en yüksek destek oranına ulaşmış durumda. Ancak Almanya’da yeniden artan sığınmacı sayıları ve hükümetteki sonu gelmeyen tartışmalar nedeniyle AfD’nin önümüzdeki dönemde gücünü daha da artırması ve SPD’yi de geçmesi bekleniyor.
VOA’dan Cem Dalaman imzasını taşıyan haberde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, Almanya’nın doğusundaki eyaletlerde AfD daha şimdiden en güçlü parti konumunda. Söz konusu eyaletlerde AfD’nin yüzde 26, Birlik Partileri CDU/CSU’nun yüzde 23 ve SPD’nin yüzde 20 oy alacağı kaydedildi. AfD’nin Saksonya ve Thüringen eyaletlerindeki oy oranın yüzde 30’un üzerinde olduğu belirlendi.
AfD diğer partilerin güven krizinden yararlanıyor
Berlin’deki siyaset bilimciler, AfD’nin giderek yükselen oy oranını çeşitli faktörlerle açıklıyor ve partinin kendi konumunun sadece kısmen belirleyici olduğunu savunuyor.
Sıklıkla vurgu yapılan, SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan üçlü koalisyon hükümetinde yaşanan ve hemen her konuda krize dönüşen görüş ayrılıklarının Almanya için Alternatif’in işine yaradığı belirtiliyor.
Anketlere göre, halkın sadece yüzde 20’si hükümetin izlediği politikalardan memnun, yüzde 79’u ise “üçlü koalisyondan memnun değiliz” diyor. AfD’yi seçeceklerini söyleyenlerin yüzde 69’u diğer partilerin kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını ifade ediyor.
Buna ek olarak, Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana yaşanan artan enflasyon, resesyon riski, yükselen enerji fiyatları ve ekonomik belirsizlik gibi gelişmelerin de Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşta net bir şekilde Rusya’ya destek veren AfD’nin işine yaradığı belirtiliyor.
Mülteciler sorunu desteği arttırıyor
Ayrıca AfD’nin temel konularından biri olan göçmen ve sığınmacılar da Alman kamuoyunun gündemini belirliyor. Özellikle büyük kentlerde, son bir yıl içinde Suriye ve Afganistan’ın yanı sıra çoğunluğu Ukrayna’dan olmak üzere ülkeye gelen 1,2 milyon mülteci ve göçmeni barındırmakta büyük sorunlar yaşanıyor; bu da ev fiyatlarının artmasına ve konut krizinin büyümesine neden oluyor.
Aşırı yığılma nedeniyle düzenli göçmen merkezleri son zamanlarda birçok şehirde çadır kurmaya başladı. Federal İstatistik Ofisi’nin son verilerine göre, yalnızca 2022 yılında Ukrayna’dan 962 bin kişi geld. Bu rakam, 2014-2016 yılları arasında Suriye, Afganistan ve Irak’tan gerçekleşen 834 bin net göçün toplamından fazlasını oluşturuyor.
AfD’nin oy oranının arttıran bir diğer gelişme ise, Almanya’nın çeşitli kentlerinde işlek caddelerde, otoyollarda yerlere yatıp ellerini yapıştırarak trafiği altüst eden iklim aktivistleri olarak tanımlanıyor. Hükümetin aktivistlere karşı ciddi bir tedbir almaması sonrasında, duyulan tepkinin AfD’nin hanesine destek olarak yazıldığı yorumu yapılıyor.