Nikolaus Haufler, bir ırkçı, müslüman düşmanı

Yoldaş, ‘Müslümanlarla Devlet Anlaşması’nı eleştiren CDU Hamburg milletvekili Haufler, ırkçı biri. Müslüman düşmanı..


Ahmet DURMUŞ / hamburghaber

Hamburg eyalet hükümeti ile dini topluluklara hukuki anlamda eşitlik statüsü sağlayan ve Almanya’da ilk kez Hamburg’da ‘devlet  anlaşmasının’ imzalanmasına karşı çıkan CDU Hamburg eyalet milletvekili Nikolaus Haufler, Bild gazetesine verdiği demeçte, Hamburg eyalet Başbakanı Olaf Scholz’un radikaller ile devlet anlaşması imzalanmasının mümkün olamayacağını söyledi.

Alman Hristiyan Demokrat Parti (CDU) Hamburg eyalet milletvekili Nikolaus Haufler, Bild gazetesine verdiği demecine Kuzey Almanya İslam Toplumu (BİG) başkanı Ahmet Yazıcı ve İslam Şurası Başkanı Mustafa Yoldaş’ı hedef alan açıklamalarına Yoldaş sert yanıt verdi.

Hamburg üniversitesinde okuyan Hamburg Müslüman üniversiteliler Teşkilatı’nın (Islamische Hochschulgemeinde e.V.) Hamburg’un Damtor semtinde bulunan üniversite meydanında verdiği İftar programına katılan İslam Şurası Başkanı Mustafa Yoldaş, CDU Hamburg eyalet milletvekili Nikolaus Haufler’in, Bild gazetesine verdiği demece yanıtı sert oldu.

HAMBURGHABER’e özel açıklamalarda bulunan Yoldaş, CDU eyalet milletvekili Haufler’in açıklamalarına ve ‘Devlet anlaşması’nı ayrı bir

 din olarak imzalayan Alevilerin ayrı bir din olmasını kimlerin ve neden istedikleri üzerine çarpıcı  yanıtlar verdi.

HAMBURGHABER — CDU Hamburg eyalet milletvekili Nikolaus Haufler’ın Alman Bild gazetesine yaptığı açıklamyala ilgili ne diyeceksiniz?

-Alman kökenli bir Rus olan CDU Hamburg eyalet milletvekili Nikolaus Haufler,  NPD’ye yakın ve  CDU’nun içinde olan biri. Bunun Müslümanlarla Devlet Anlaşması (Staatsvertrag)’nı eleştirmesini nedeni kendisinin ırkçı biri olduğu. Yani Müslüman düşmanı bir insan mesele o. Yani sağın sağında biri.

HAMBURGHABER –Bütün gerekçe bu mu?

-Tabi başka ne olabilir. Beni ve Ahmet Yazıcı’yı eleştiriyor.  Kaldı ki bu görüşmeleri başlatan kendi parti başkanı Ole von Beust. Eleştirilecek biri varsa.  Bizimle konuşmak tehlikeli bir şeyse, ozaman Ole von Beust ve kendi parti yönetimini eleştirsin. Ama eğer bizden zarar gelmiyorsa ben kendisine telefon açacam davet edecem ve bizimle sorunun ne bunu konuşmak istiyorum kendisiyle. Erkekçe çıksın konuşalım. Ortada pürüz varsa onu halletmeye hazırız. ön yargılardan hareket ediyorsa düzeltmeye hazırız. Tedavi gerekiyorsa doktorum tedavi etmeye de hazırım. Yani her yönüyle açığız. Kendisi yalnız böyle saçma sapan bizimle konuşmadan ön yargılı davranıp Ahmet Yazıcı’yı beni diskalifiye amaçlı ithamda bulunmasın.

Artık şunun bilinmesi lazım, biz Hamburg’da artık üsküdar’ı geçtik.  SPD, Yeşiller ve die Linke bu olayı destekledikten sonra CDU çark etse de bir şey değişmez.

HAMBURGHABER –Peki Müslümanlar ve Aleviler olarak anlaşma yapılacak.  Siz Alevileri ayrı bir din olarak görüyor musunuz?

-Bu bizden kaynaklanmadı. Biz baştan beri Alevi kardeşlerimizi müslüman görüyoruz. Onlar kendi kendilerine ısrarla  biz başka bir Din’iz dediler. Biz kendilerine söyledik bakın Hasan Kılavuz, Ejder Tatar, İbrahim Renkliçay bunlar bizim çalışma arkadaşlarımız ve yıllardan beri Dinlerarası Dialog Grubu’nda çalıştık.  Beşeri münasebetlerimiz son derece iyi. çok iyi geçiniyoruz hatta Hasan Kılavuz  beni kendi oğlu gibi sever, bundan hiçbir endişem yok ama, dini cemaat olma konusunda kendi yorumları. Biz onlara diyoruz ki aynı kutsiyetlerimiz var, Hz. Muhammed, Kuran, Allah, Ehli Beyt’in mensupları Hz.Fatma, Hz.Ayşe, Hz. Ali, Hasan, Hüseyin bunlar Sunnilerinde çocuklarına isimlerini verdikleri saygı ve hürmetle önünde eğildikleri kutsiyetler. Şimdi nerde türedi, bakın dedik ki, Musevilerin Tevrat’ı var, Hıristiyanların İncil’i var Müslümanların Kuran’ı var.  Sizin farklı bir din mensubu olduğunuzu belirten unsur nedir diye surunca tabi zorlanıyorlar.  çünkü yok. Kaynak yok. Aynı kaynaktan, aynı membadan geliyoruz ama, onlar ısrarla burda bir ‘’Hak talep etme ‘’ pahasına yani alınan devletten birşeyler koparma. Ben bunu yadırgamadım. Siz bana deseniz ben Ateistim ne diyeyim bu sizin yorumunuzdur. Ben size zorla hayır sen Ateist olamazsın kardeşim sen müslüman mısın demem lazım.

HAMBURGHABER –Okullarda nasıl bir çözüm oluşacak?

Okullarda onlar Alevilik konusunda onlar kendileri için önemli temel taşları kendileri belirleyecek.  Yani Alevi inancının temeli nedir? İşte insan sevgisi! Onun kaynağı nedir?  İşte Hacı Bektaşi Veli’nin sözlerini yerine getiriyorlar.  Yani önder insanların, İslam tarihine mal olmuş insanların öğretilerini getiriyorlar.  Ama onlara soruyoruz, Müslümanlar Sunniler  namaz kılıyor, sizin ibadetiniz ne? Biz diyorlar namaz kılmıyoruz işte Semah yapıyoruz, Saz çalıyoruz.  Müslümanlar İlahi söylüyor, biz de saz çalıyoruz buda ibadettir diye tarif ediyorlar.

Şimdi tabi ibadetten maksat Allah’ı kutsamak, yüceltmek, yani biz başkasının önünde eğilmiyoruz Namaz kılarken Allah için kılıyoruz ve onun önünde eğiliyoruz. Yani farklı yorumlar getiriyorlar ve ısrarla şunu söylüyorlar biz İslam Coğrafyasından gelmiş bir toplumuz ama, ‘Müslüman’ değiliz.

HAMBURGHABER –İşte size sorum da bu benim?

Ama siz yanlış adama soruyorsunuz. Bunu Alevi temsilcilerin Cemaati’ne sorun.  Yani siz Müslüman mısınız değil misiz?.

Bakın size şunu söyleyeyim. Yani kasete de alıyorsunuz. Ve bende bilerek söylüyorum.  Ben Alevi insanları kardeş olarak görüyorum.  Onlar benim din kardeşim ve Müslümanlardır ama, bir kesim Aleviler var bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin son asırda ortaya çıkarmış olduğu aşırı solcu yani Maoist, Leninist veya Stalinist zihniyette olan insanlar.  Aleviliğin tarihi boyunca elbette baskı var, dışlama var, işkence olmuş sunniler tarafından, Şiilerle kavga olmuş, bunları hiç kimse inkar etmiyor, etmemesi lazım ve etmeyeceğiz de. Ama bunu fırsat bilerek Ateizmi bizim toplumumuza yaymak için dinden kendilerini soyutlamış, Marksist-Leninist bir zihniyeti savunur hale geldiler. Yalnız bu Aleviliğin öğesiyle bağdaştırılamaz, çünkü Aleviliğin temelinde Allah inancı var, Peygamber var. Yani kısaca şunu söyleyeyim Türkiye’den gelen Alevi Cemaati’nin öncülüğünü yaptığını söyleyen insanların bir çoğu iki dilli konuşuyorlar. Almanlara çıktığı zaman biz farklıyız, başka bir diniz diyorlar. Kendi tabanına indiği zaman biz Müslümanız ama farklı Müslümanız  diyorlar.  Ama bunu yapmalarının da tek sebebi hak talep etmek. Yani gelseler Şura’ya Alevi Cemaati de üye olsa kendi değerlerini orda ortaya koysa ve deseler bunlarda bizim şartımız bizim hiç sorunumuz yok. Aleviler gelsin. Biz Şiileri temsil ediyoruz, Alevilikte Şiiliğin bir kolu. Şura olarak onları temsil ediyoruz . Bir İran Camisi var, bir Afgan Camisi var, bir dernekleri var işte bunlar Şura tarafından temsil edilirken bir mahsur görülmezken, ben kendi dilini konuştuğum, kendi soydaşım olan Alevi arkadaşlarımı niye temsil etmeyeyim.

Eğer mesele başkanlık ise, bunu her zaman söylüyorum ben ayrılayım. Ben Kaddafi gibi Kanalizasyon borusundan çıkmak istemiyorum.  13 yıldır başkanlık yaptım yeter yani. Kıymet bilen var ise arkamdan dua eder yoksa bir kenara bırakır.

Mesele yönetimde yer almaksa, söz sahibi olmaksa gelin. Alman kamuoyuna Alevilerde Şura’nın için de deyin. Bizim kapımız açık…

Ama önce kim olduğunuzu siz tarif etmeniz lazım dedik arkadaşlara. Onlarda biz Müslüman değiliz, biz Aleviyiz ve farklı bir diniz dediler çıktılar işin içinden. Yani bu benim sorunum olmaktan çıktı.

Hamburg Eyalet sarayında bir araya gelen (Soladan sağa) Aziz Alsandemir (Alevitische Gemeinde Deutschland), Murat Pirildar (Verband der Islamischen Kulturzentren), Olaf Scholz (Erster Bürgermeister, SPD), Dr. Zekeriya Altug (DITIB Hamburg)Daniel Abdin.

HAMBURGHABER –Peki Almanya’daki bütün Aleviler bunu kabul ediyor mu, yoksa aralarında kendilerini Müslüman olarak görenlerde var mı?

-Şimdi kendilerini Alevilerin temsilcileri olarak görenler kamuoyunun karşına çıktıkların da Hamburg’da elli bin (50.000) Alevi den bahsediyorlar. Yapılan ortak basın toplantısında da böyle açıkladılar.  Onlar böyle açıklıyorlar ama, Prof. Handan Aksünger, bundan iki ay önce Alevilik üzerine bir sunum yaptı ve orda Hamburg’da toplam 700 aileden bahsetti. Hamburg’da iki Alevi derneğinin temsil ettiği. Yani iki derneğe üye olan toplam aile sayısı 700. Yani size sorayım.  700’ü kötümser olarak her ailenin dört ferdi olduğunu düşünürsek bunun çarptığımız da 2 bin 100 insan yapar.  Biz bunu her ailede 10 kişi diye düşünsek yine 7 bin insan eder.  Yani rakam orta da şimdi böyleyken orada milleti aptal yerine koymanın ne anlamı var. Tamam biz de de bütün Müslümanım diyen insanlar cami’ye üye olmadığı gibi, Aleviler de de hepsi derneklere üye değil.

Peki şimdi böyle çıkıp abartılı sayılarla milletin gözünü boyamanın bir alemi yok.  Yani ben inanmadım şahsen, Almanlardan da bu işi bilenler az buçuk gülümsediler.  Yani Profesör ünvanın var bari biraz temkinli davran. Kesin bir sayı bilmiyoruz kesin olan bir şey varsa o da 700 tane aile bize üyedir. Bu da normal gerçekçi bir sayı.

Şimdi bana sorsanız kaç Müslümanı temsil ediyorsunuz diye, ben size sayı söyleyemem. Size söyleyebileceğim tek sayı 31 tane camimiz var, 10 tane derneğimiz var. En küçük camimizin yüz üyesi var, en büyük camimizin 4 yüz üyesi var bunları ortalama bir Müslüman ailesi olarak 4 ya da 5 ferdi ile çarparsanız ulaşabildiğimiz insan sayısı 40 bin, 50 bin dir Hamburg’da. (18 Agustos 2012 )


CDU Hamburg eyalet milletvekili Nikolaus Haufler’in Bild gazetesine verdiği demeci okumak için …Tıklayın
Müslümanlara eşitliğe tepki!

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir