Hamburg Türk Basın Birliği’nin “Güçlü Yarınlar İçin Birlikte” buluşması yoğun ilgi gördü. Medya–toplum ilişkileri, Türkçe’nin yaşatılması, kurumlar arası işbirliği ve dijital dönüşümün etkileri geniş katılımla tartışıldı.
HAMBURG – Kuzey Almanya’da 2010 yılından bu yana dernek statüsünde faaliyet gösteren Hamburg Türk Basın Birliği (HTBB) tarafından düzenlenen “Güçlü Yarınlar İçin Birlikte: Medya ve Türk Toplumu Buluşması” geniş katılımla gerçekleştirildi. HTBB’nin üyesi olduğu Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu (TGH) salonunda düzenlenen etkinlikte medya-toplum ilişkileri, beklentiler ve medyanın geleceği ele alındı.
Etkinliğe Hamburg Başkonsolosu Berati Alver, Eğitim Ataşesi Mustafa Ekinci, TGH Başkanı Murat Kaplan, Antropolog Murat Çatal, TÖDER Başkanı Bilge Yörenç, DİTİB Kuzey Almanya Başkanı Bülent Arlıoğlu, Sosyolog-Siyasal Bilimci Dr. Yaşar Aydın ile üniversite öğrencileri adına Serra Bildiren konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca çok sayıda dernek, kurum ve sivil toplum örgütü temsilcisi de etkinlikte yer aldı.
HTBB Başkanı Ahmet Durmuş: “Daha güçlü bir toplum için, daha güçlü bir medya”

Sunumu Naciye Aslan ve Ali Akdemir tarafından yapılan etkinlik, basın şehitleri için saygı duruşuyla başladı. Ardından konuşan HTBB Başkanı Ahmet Durmuş, güçlü ve sürdürülebilir medyanın önemine dikkat çekti:
“Almanya’da onlarca yıldır yaşayan Türkiye kökenli büyük bir topluluğuz. Eğitimde, iş dünyasında, siyasette, sanatta ve elbette medyada varız. Ancak kimi zaman sesimiz duyulmuyor, kimi zaman yanlış yansıtılıyor. Artık bildiğimiz anlamda klasik bir medya düzeni yok. Medya dijital platformlara taşındı. Genç kuşaklara ulaşmak, onların diline uygun içerikler üretmek zorundayız. Kültürel zenginliğimizi ve başarılarımızı Alman toplumuna anlatabilmek için güçlü, özgür ve sürdürülebilir bir medyaya ihtiyacımız var. Bu buluşmayı bir başlangıç olarak görüyor; daha güçlü bir toplum için daha güçlü bir medya ile ilerlemeye inanıyoruz.”
Başkonsolos Berati Alver: “Dil, kültür ve üst kurullar büyük önem taşıyor”

Hamburg Başkonsolosu Berati Alver, Türkçe dil-kültür derslerinin yaygınlaştırılmasının ve Türk toplumunun birleştirici üst yapılara kavuşmasının önemine vurgu yaptı. Alver, Almanya’daki diğer toplulukların güçlü vakıflara, okullara, kültür kurumlarına sahip olduğunu hatırlatarak Türk toplumunun da benzer yapılar oluşturması gerektiğini belirtti:
“Türk toplumunun küçük derneklerden ziyade yavaş yavaş üst kurullarını oluşturarak vakıflaşması çok önemli. Okullara, vakıflara, hastanelere, spor kulüplerine, tiyatrolara, hatta konservatuvarlara ihtiyacımız var. Bu farkındalığı yaratmak sadece Başkonsolosluğun değil, Türk toplumunun her ferdinin görevidir.”
TGH Başkanı Murat Kaplan: “Farklılıklarımızı değil, ortak paydamızı konuşmalıyız”

Dördüncü kez TGH Başkanlığına seçilen Murat Kaplan, toplumun her konuda aynı düşüncede olmasının beklenemeyeceğini, ancak ortak hedeflerde birleşilmesi gerektiğini söyledi. Kaplan, Türk toplumunun Hamburg’daki kurumlarda daha etkin olması gerektiğinin altını çizdi.
Eğitim Ataşesi Mustafa Ekici: “Medya toplumun hafızasıdır”

Görevine yeni başlayan Eğitim Ataşesi Mustafa Ekici, medyanın toplumun hafızasını tutan en önemli güç olduğunu vurgulayarak Türkçenin Avrupa’daki Türk toplumu için belirleyici bir rol oynadığını ifade etti.
TÖDER Başkanı Bilge Yörenç: “Medya Türkçeyle yaşar”

Bilge Yörenç, Almanya’da Türkçe yayın yapan medyanın yalnızca haber kaynağı değil, aynı zamanda kültürel bir misyon taşıdığını belirtti:
“Biz Türkçe medyada yaşarız, medya da Türkçeyle yaşar.”
Serra Bildiren: “Gençlere ulaşmanın anahtarı onların diliyle içerik üretmek”

Gençlik temsilcisi Serra Bildiren sosyal medya kullanımının önemine değinerek STK’ların gençlere ulaşabilmek için onların dili ve formatlarına uygun içerikler üretmesi gerektiğini söyledi.
DİTİB Başkanı Bülent Arlıoğlu: “Cami ve kurumlar toplumun nabzını tutar”

Bülent Arlıoğlu, cami ve dini kurumların toplumdaki nabzı tutan önemli yapılar olduğunu ifade ederek ortak bilinç oluşturmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Dr. Yaşar Aydın: “Basın özgürlüğü ve kutuplaşma konusunda dikkatli olmalıyız”

Siyasal bilimci Dr. Yaşar Aydın, Türk toplumunun son yıllarda farklı siyasi kırılmalar yaşadığını, bunun da kutuplaşmayı artırdığını dile getirdi. Almanya’da basın özgürlüğünün sıralamada 10.’luktan 11.’liğe gerilediğini, Türkiye’nin ise 150. sırada bulunduğunu hatırlattı. Ayrıca iki dilliliğin hem medyada hem de sosyal ilişkilerde avantaj sağladığını belirtti.

“Gençlik nereye gidiyor değil; biz gençliği nereye itiyoruz, onu sormalıyız.”
Doğru ve objektif habercilik vurgusu
Diğer konuşmacılar, Türkçenin yaşatılması ve Almancaya tam hâkim olmayan kesimlerin doğru bilgilendirilmesinde medyanın rolünün önemine değindi. Dijitalleşme ve sosyal medyadaki bilgi kirliliği nedeniyle doğru ve objektif haberciliğin daha da kıymetli hâle geldiği ifade edildi.
Gazeteciler ikinci bölümde sahnedeydi
Etkinliğin ikinci bölümünde gazeteciler Ahmet Durmuş (Hamburg Haber), Mehmet Atak (Gazetem.eu), Emin Sağlık (Türkses), Erdal Altuntaş (Post Aktüel), Ömer Polat (manset.de), Rıza Atamtürk (AnılarFM), Ali Akdemir (Hayat Dergi) ve Naciye Aslan (Asbulten.de) medyanın yaşadığı zorluklar, beklentiler ve finansal sorunlar üzerine görüşlerini paylaştı.
Gazeteciler, basılı gazeteler ve haber sitelerinin tamamen reklam gelirleriyle ayakta durduğunu vurgulayarak Türk toplumunun, kurumların ve iş dünyasının desteğinin hayati önem taşıdığını belirttiler. Ardından dinleyicilerin soruları yanıtlandı.
Yoğun ilgi, güçlü atmosfer: Etkinlik alkışlarla sona erdi
Yaklaşık 5 saat süren ve oldukça coşkulu bir atmosferde geçen etkinlik sonunda katılımcılar, bu buluşmanın her yıl devam etmesi yönünde isteklerini dile getirdi. Etkinlik alkışlarla sona erdi.
