Politik Seçimlere Doğru

Nihat ERCAN

(TGH Onursal Başkanı)
ni.ercan@googlemail.com


Politik Seçimlere Doğru

Almanya genelinde ve Hamburg özelinde önümüzdeki yılın Şubat ve Mart aylarında iki seçim olacak. Federal Başbakan ve Hükümeti belirleyecek olan Federal Parlamento seçiminde ülkenin geleceğini belirleyecek nitelikte ve önemde sonuçlar ortaya çıkacaktır.

Bu sonuçlar belirlenirken Almanya Toplumunun oy kullanma hakkına sahip bireylerinin tutumları temel etken olacaktır. Politik partiler elbette seçmenleri yönlendirecek hedefleri tüm güçleriyle, iç ve dış politikalarıyla, medya kuruluşlarıyla savunacaklar, olası en çok oyu almanın çabasında olacaklardır. En iyi propagandayı sergileyeceklerdir. Bu bilindik manzara her seçim öncesinde yinelenir. Hatta Almanya somutunda neredeyse her yıl birkaç seçim yapılır, toplum sürekli bıkkınlık derecesinde politize edilir, seçimlere katılma oranı düşer, çünkü erke gelen koalisyon hükümetlerinin benzer programları toplumda bir beklenti, bir heyecan yaratmıyor. Bu ve başka nedenlerle de toplumun bir bölümü başka arayışlara yöneliyor, popülist seçenekler ilginçleşiyor. Somutlarsak örneğin AfD, tarihi unutanları ya da bilmeyenleri ve kolayı, basiti, kestirme yöntemleri seçenleri kendine çekiyor.

Burada demokratik geleneksel partilerin gittikçe birbirine benzemeleri, örneğin, CDU’́nun sosyal demokrat ve yeşillere benzemesi sağında yeni partilerin oluşmasına ve büyümesine neden oluyor Özellikle de SPD’nin ideolojik-Programatik içeriğinin değişime uğraması, merkeze yaklaşması, solunda yeni seçenekler doğmasına neden oluyor. Önce yeşiller, daha sonra sol partiler artıyor bu da SPD’nin daha da
zayıflamasına neden oluyor.

Özellikle SPD’de karizmatik parti yöneticilerinin öne çıkamaması, topluma güven vermiyor. Sosyal demokrat partiler elbette toplumun sıradan insanlarını üye yapacaktır, onlar geniş yığınları oluştururlar. Bu yığınların sorunlarını programlarında öncelemeleri ve onların yaşam koşullarını iyileştirmeleri gerekir, bu doğrultuda adımlar atılması zorunludur. Tam burada donanımlı, çalışkan, yetkin politik yöneticiler öne çıkar, toplumun geniş kesimlerine güven ve umut verir. Böylece de yapılacak tercihlerin sonuçları bu geniş kesimleri sosyal demokratların gücü yapar, yoksa Halk Partisiyiz diyerek varılacak yer sınırlıdır, orada başka sağ tutucu partiler zaten yerlerini çoktan almışlar ve sağlamlaştırmışlardır. Erke aday parti elbette halkın partisidir, ama özellikle ekonomik konularda ve emekleriyle geçinen kesimlerin, güçlü toplum kesimlerine göre öncelenmesi bu partileri olmazsa olmazıdır.

Bir diğer önemli konu demokratik partilerin birlik sorunudur. Fransa’da olduğu gibi tezden ortak bir program çevresinde buluşarak, oyların bölük pörçük olmadan belli bir hedefe yönlendirilmesi gerekir, solda birlik, bu da yetmezse , demokraside birlik sağlanmalıdır. Yaklaşan tehlike görülmeli, yeterince önemsenmeli, gerken birlik sağlanmalı, zorunlu önlemler geç olmadan gerçekleştirilmelidir. Tarih olmadan , Tarih yapılmalıdır.

 

Yazarın tüm yazıları

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir