Avrupa’ya sığınan ve devlet himayesine alınan 50 binden fazla çocuğun akıbeti bilinmiyor.
HamburgHaber – Uluslararası gazetecilik ağı “Lost in Europe” tarafından yürütülen uluslararası bir araştırmanın sonucuna göre Avrupa’ya sığınmacı olarak gelen 50 binden fazla çocuk kayboldu.
Avrupa’ya ayak bastıktan sonra devletlerin himayesi altına alınan 51 bin 433 refakatsiz sığınmacı çocuk ve gencin akıbetinin ne olduğu bilinmiyor.
Alman kamu yayıncısı Berlin Brandenburg Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (RBB) rbb24 portalında yayınlanan habere göre sorumlu makamlar söz konusu çocukların nerede olduğu konusunda hiçbir bilgiye sahip değiller.
Haberde, kayıp mülteci çocuk sayısının 2021 yılından bu yana iki kattan fazla arttığına vurgu yapıldı.
Almanya Federal Kriminal Dairesi (BKA) verilerine göre Almanya’da reşit olmayan 2 bin 5 sığınmacı kayıp.
Diğer ülkelerdeki veriler ise ya derlenmemiş ya da eksik.
Bu bağlamda Avrupa’da ankete katılan 31 ülkeden sadece 15’i karşılaştırılabilir veri topladığını beyan etti.
İtalya ve Avusturya gibi ülkeler 20’şer binden fazla kayıp çocuk ve genç bildirirken, İspanya ve Yunanistan gibi ülkeler ise kayıp refakatsiz çocuklarla ilgili herhangi bir bilgi toplamadıklarını açıkladı.
“Ebeveyn veya akrabalarına gidiyorlar”
BKA reşit olmayan kişilerin tanıdık çevrelerini terk etmeleri ve nerede olduklarının bilinmemesi halinde bu kişileri kayıp olarak sınıflandırıyor. Reşit olmayan kişiler kabul merkezlerine herhangi bir bilgi vermeden ayrıldıklarında bakıcıları ya da gençlik daireleri polise kayıp ihbarında bulunuyor.
Ancak BKA’dan yapılan açıklamada, çoğu durumda çocukların “plansız” bir şekilde dolaşmadıklarına işaret edilerek, Almanya’nın veya Avrupa’nın diğer şehirlerindeki ebeveyn, akraba veya tanıdıklarının yanlarına gittikleri kaydedildi. Açıklamada, bu durumun ilgili makamlara nadiren bildirildiği için bu çocukların isimlerinin arananlar listesinden silinemediği belirtildi.
Haberin devamında, uzmanların kayıp refakatsiz çocuk ve gençlerin karşı karşıya kalabilecekleri risklere karşı uyarılarda bulunduklarına da işaret edilerek, özellikle suç örgütlerinin eline düşebilecekleri ya da cinsel istismara maruz kalabileceklerine dair ikazlarına yer verildi.(Kaynak)