Hamburg’da Denizler yükseldi: ”Üç Fidan”a 450 kişilik saygı duruşu!

♦♦ Ahmet Durmuş 

Hamburg Haber – Hamburg’da faaliyet gösteren HAT HAAK-BİR tarafından düzenlenen programla, 6 Mayıs 1972’de idam edilen 68 kuşağının devrimci önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, “Üç Fidan, Bir Direniş” başlığıyla anıldı. Etkinlikte aynı dönemin önemli devrimci isimlerinden Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya da unutulmadı. Cuma günü Grand Palais (StiftungSaal) salonunda gerçekleştirilen programa yaklaşık 450 kişi katıldı. Etkinliğe Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş ve gazeteci-yazar Can Dündar da katıldı.

Programda, Can Dündar’ın hazırladığı ve Deniz Gezmiş ile arkadaşlarının hayatlarını, mücadelesini konu alan “Delikanlım İyi Bak Yıldızlara” adlı belgesel gösterimi yapıldı. İzleyicilerin yoğun ilgi gösterdiği belgesel sonunda katılımcılar uzun süre alkışladı.

Programın sunuculuğunu AABF Denetleme Kurulu Başkanı Erkan Erçin ve Ayfer Orhan üstlenirken, iki bölümden oluşan anma programında tarihsel anlatımlar, kişisel tanıklıklar iç içe geçti.

İki Bölümlü Programda Duygu ve Tarih İç İçe Geçti

Etkinliğin moderatörlüğünü Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Denetleme Kurulu Üyesi Erkan Erçin ve Ayfer Orhan üstlendi. Program, devrimciler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Açılış konuşmalarında, 68 kuşağının Türkiye’deki devrimci mücadelesine ve bu mücadelenin günümüzdeki etkilerine dikkat çekildi.

HAAK-BİR Başkanı Özlem Bütün: “Üç Fidan’ın mirasını yaşatmak boynumuzun borcudur”

Açılış konuşmasını HAAK-BİR Başkanı Özlem Bütün yaptı. Bütün, konuşmasında 68 kuşağının Türkiye’deki devrimci mücadelesine dikkat çekerek, “Denizler ve yoldaşları, sadece birer figür değil, birer semboldür. Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir. Bugün burada toplanmamızın nedeni yalnızca onları anmak değil; aynı zamanda onların bıraktığı mirasa sahip çıkmaktır. Genç kuşaklara bu mirası aktarmak boynumuzun borcudur,” dedi.

Ertan Çelik: “Devrim Şehitlerinin Mirası Hep Yanımızda Olacak”

Ayfer Orhan ve Erkan Erçin moderatörlüğü üstlenirken ( solda) ve Ertan Çelik’te Türkiye’deki devrimci hareket üzerine konuştu.

Hamburg’un tanınmış iş insanlarından Ertan Çelik, düzenlenen etkinlikte 68 kuşağı ve Türkiye’deki devrimci hareket üzerine kapsamlı bir konuşma yaptı. Çelik, özellikle Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anarak, onların mücadelesinin ve ideallerinin önemini vurguladı.

Çelik, konuşmasına, “Bugün bir kez daha Mayıs ayında, sessiz ve sedasız değil, dillerinde sloganları ve havadan sıkı yumruklarla aramızdan ayrılan Deniz, Yusuf ve Hüseyin’i anmak için toplandık” diyerek başladı. 68 kuşağının devrimci simgelerinden olan bu isimlerin, halkın ve emekçilerin kalbinde derin izler bıraktığını belirtti.

Ertan Çelik, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, “Dünyayı anlamak yetmez, onu değiştirmek gerekiyor” diyen Marx’ın izinden gittiğini belirterek, bu devrimcilerin sadece teorik tartışmalarla sınırlanmadığını, aynı zamanda emperyalizme ve faşizme karşı verilen mücadelenin en ön saflarında yer aldığını söyledi. Çelik, “Onlar zulmün hüküm sürdüğü her coğrafyada, Deniz Gezmiş’in Filistin halkıyla omuz omuza verdiği mücadele gibi, enternasyonalist bir ruhla hareket ettiler” dedi.

Konuşmasında, 68 kuşağının birbirlerine duydukları güçlü yoldaşlık bilincine de dikkat çeken Çelik, “Onlar, bir araya gelerek canlarını feda etmeyi göze aldılar. Kızıldere’deki son direnişleri, devrimci dayanışmanın bir simgesiydi” dedi. Ayrıca, bu devrimcilerin yaşadıkları dönemin sorunlarına getirdikleri analizlerin, günümüz için hala ilham verici olduğunu vurguladı.

Çelik, konuşmasının sonunda, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın yanı sıra, 18 Mayıs 1973’te katledilen İbrahim Kaypakay’ı ve 1982 yılında Diyarbakır Cezaevi’nde hayatını kaybeden dört devrimciyi de anarak, “Devrim şehitleri ölümsüzdür. Faşizme, emperyalizme ve her türlü engelleyiciliğe karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Çelik, topluma, “Yaşasın halkların kardeşliği” diyerek seslendi.

Grup Mozaik’ten Devrimci Mücadeleye Adanmış Marşlar

Programın ilk bölümünün ardından sahneye çıkan Grup Mozaik, devrimci mücadeleye adanmış marşlarla katılımcılara duygusal bir müzik ziyafeti sundu. Dönemin ruhunu yansıtan ezgiler, salonu dolduran yüzlerce kişiyi geçmişe götürdü.

Bora Gezmiş: “Deniz Asılacağını Biliyordu ama Geri Adım Atmadı”

Etkinliğin ikinci bölümünde Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş ve Can Dündar sahneye çıktı.  Kardeşiyle cezaevi döneminde yaşadığı anıları paylaşan Gezmiş, Deniz’in kararlılığını şu sözlerle aktardı: “Babamla birlikte cezaevine gittiğimizde, Deniz ‘Bunlar bizi asacak, çok da ümitlenmeyin’ dedi. O, neyle karşı karşıya olduğunu biliyordu ve bu yoldan asla dönmedi.”

Bora Gezmiş, “Oğlum söylemedim mi sana böyle olacak diye,” sözlerine karşılık Deniz’in verdiği cevap ise unutulmaz: “Abi ben vazifemi yaptım. Onu vazifesini yapmayanlara söyle.”

Denizlerin hedefi sadece cumhuriyeti korumak değil, onu daha da ileri taşımaktı. “103 Amerikan üssünün olduğu bir ülkede bağımsızlıktan bahsedilemez,” diyerek o dönemki en büyük sloganlarını hatırlatıyor: “Tam bağımsız, gerçekten demokratik Türkiye” hayaliydi.

Bora Gezmiş ayrıca 1960’lı yıllarda Amerikan üslerine karşı başlatılan eylemleri hatırlattı ve o günlerin bugünkü gençliğe ilham kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi. Türkiye’deki güncel direnişleri de hatırlatan Gezmiş, “Bugün gençler yeniden barikatları aşıyor. Bu, 68’in ruhunun hâlâ yaşadığını gösteriyor” dedi.

Gezmiş ayrıca Can Dündar ile birlikte yürüttükleri belgesel çalışmasına da değinerek, bu projelerin geleceğe bırakılan bir miras olduğunu belirtti. “Denizleri anlamak ve anlatmak, onları yaşatmanın en onurlu yoludur” dedi.

Can Dündar: “Bir Belgesel, Bir Kitap, Bir Film Yapmak Vasiyetim Oldu”

Etkinlikte sahneye çıkan bir diğer isim olan Dündar ise, katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada, “Değerli canlılar, öncelikle bizi davet ettiğiniz için ve geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Hakikaten on yıl sonra Bora abiyle kucaklaşmak nasip oldu. Denizler sayesinde, sağ olun, var olun” dedi. Konuşmasında, geçmişte kaybedilen önemli isimleri de anarak, “Halit abi, Tuncel abi, Cemil abi… Her biri önemli figürlerdi. Birer birer eksiliyoruz ve bunu görmek gerçekten zor” dedi.

Can Dündar, “Delikanlım İyi Bak Yıldızlara” belgeselinin yapım süreci hakkında bilgi verdi. “Bora Abi ile on yıl sonra tekrar kucaklaşmak nasip oldu. Bu projeler benim için bir vasiyetti. Belgeseli yaptık, kitabı bitirdik, şimdi sıra filmde. Aramızda kalsın Senaryoyu yazdım hazır, tek eksiğimiz onu çekecek bir babayiğit, bir delikanlı” dedi. Bir bir eksiliyoruz diyen Dündar konuşmasında Halit Çelenk, Tuncel Kurtiz ve Cemil Sait Barlas gibi kaybedilen isimleri de anarak duygusal anlar yaşattı.

Dündar, “Onları yaşatmak önemli ama asıl olan, onların ideallerini hayata geçirmektir” diyerek, gençliğin geçmişten ders çıkararak mücadeleye devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Küçük bir hayranının isteğini kırmayan Can Dündar, etkinlik öncesi kitabını imzaladı.

Anma programı, geçmişle bugünü buluşturan içerikleriyle ve güçlü konuşmalarla katılımcılara unutulmaz bir gün yaşattı. Özellikle 81 yaşındaki Bora Gezmiş’in tanıklığı ve Can Dündar’ın belgeseli, etkinliğin en çok alkış alan anları oldu.

Program, Can Dündar’ın kitaplarını imzaladığı imza etkinliğiyle son buldu.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir