Sanatla Engelleri Aşmış Bir Yürek: Sokak Sanatçısı Uğur Küçük

Röportaj ve Fotoğraflar: Ali Akdemir

Hamburg Haber Bu özel haberimizde sizlere, engelleri sanat yoluyla aşmış bir yüreği tanıtmak istiyorum. Şarkılarla hayata dört elle sarılan, yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen hayattan kopmayan ve hayallerinin peşinden koşan bir isim: Uğur Küçük. İzmir Karşıyaka’da, 17 Eylül 1983 yılında hayata gözlerini açan bu mücadeleci ruhun ilham veren hikayesini sizlerle paylaşıyorum.

KÜÇÜK BİR YÜREK, DEV BİR MÜCADELE!

Dört çocuklu Küçük ailesinin üçüncü çocuğu olan Uğur, sanki Alpay’ın ünlü “Eylülde Gel Demiştim” şarkısına bir atıf gibi, 17 Eylül 1983’te İzmir Karşıyaka’da doğdu. Ancak hayat onun için henüz çok küçük yaşlarda zorlaştı. 1987 yılının Şubat ayında, henüz dört yaşındayken talihsiz bir kaza geçirdi. Bir aracın sağ ayağının üzerinden geçmesi sonucu, sağ ayak parmakları ampute edildi ve Uğur, ortopedik engelli bir çocuk olarak hayatına devam etmek zorunda kaldı.

Bu zorlu süreç sonrası hayatının nasıl geçtiğini Uğur’a soruyorum.
Uğur anlatmaya başlıyor:
“Ali abicim, öncelikle beni bulup bu güzel söyleşiyi gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Yaşadığım bu üzücü olay sonrası hayat benim için zorlu ve diğer insanlara göre daha dik yokuşlarla dolu bir yol oldu. Henüz dört yaşındayken kazanın ardından sağ ayağım kısaldı, bu da yürürken hafif bir aksaklığa sebep oldu. Akran zorbalığı yaşadım, fiziki kusurlarım nedeniyle alay konusu oldum, lakap takıldı. Ama ben hiçbirine aldırmadım. 5 yaşında tiyatroyla tanışmam hayatımda bir dönüm noktası oldu.”

SANATLA HAYATA TUTUNMA: TİYATROYA İLK ADIM

Uğur, tiyatroyla tanışmasını anlatırken gözlerindeki parıltı belirginleşiyor. 15 yaşındayken, ortaokul son sınıfta katıldığı bir mezuniyet etkinliği için sahneye adım atıyor. Rahmetli Semih Sergen’in yazdığı “Saz Kafeste Mor Kuşlar” adlı oyunda, Avukat İsmail rolüyle ilk kez sahneye çıkıyor. Fakat Milli Eğitim Müdürlüğü’nün oyunu uygun görmemesi nedeniyle oyun sergilenemiyor. Bu durum, Uğur için bir ukde olarak kalmış.
Uğur, o günleri hatırlıyor:
“Tiyatroya olan ilgim bu olayla başladı. O dönem Karşıyaka’da bir İngilizce ve bilgisayar kursuna gidiyordum. Bir gün kurs dönüşünde Karşıyaka vapur iskelesinde asılı bir pankart gördüm: ‘Karşıyaka Belediye Tiyatrosu Yaz Kursları Başlıyor.’ Heyecanla eve gelip anneme söyledim ama o dönem klasik ‘Sanat karın doyurmaz’ düşüncesiyle annem istemedi. Bunun üzerine babama iki sayfa mektup yazdım, derslerimi aksatmayacağıma dair söz verip tiyatroya başladım. Yaz kurslarına katılan 120 kişilik grup arasından seçilen dört kişi arasına girdim ve “Beyaz Çingene” adlı oyunla sahneye çıktım.”
Bu adım Uğur’un hayatında yeni bir pencere açmış. Zamanla birçok tiyatro grubunda çalıştı, tiyatro ve sanatla büyüdü.

TİYATRODA BÜYÜK ADIMLAR

Uğur, tiyatro sahnesinde geçirdiği 27 yıllık serüvende birçok değerli isimle çalıştı. Karşıyaka Belediye Tiyatrosu’ndan Zekeriya Hocalar, Balçova Halk Eğitim Merkezi’nden Polat İnangül, Alper Akdeniz gibi usta isimler ona sahnede çok şey kattı. Bunun yanı sıra, Smyrna Deneme Topluluğu, Çiğli Halk Eğitim Merkezi ve Han Tiyatrosu gibi farklı gruplarla da sahne aldı.
Sahne deneyimlerini anlatırken Uğur, ustalarından öğrendiği her bir dersin kendisini nasıl şekillendirdiğini dile getiriyor. Kamera önü çalışmalarında da önemli adımlar atmış. Yönetmenliğini Erdem Tepegöz’ün yaptığı, engellilerin sanatla hayata tutunmasını konu alan 2007 yapımı “Değneksiz Sahne Işıkları” adlı belgesel filmde yer aldı. Bu film, 44. Altın Portakal Film Festivali’nde ilk 10’a kalmış, birçok ulusal ve uluslararası ödül kazanmış.

Başka bir projesi olan “Roya” adlı kısa film, Cannes Film Festivali’nde Türk filmleri seçkisinde yer almış ve 26 ulusal ve uluslararası ödül kazanmış. Uğur, bu başarılarla dolu yolculuğundan büyük bir gururla bahsediyor.

MÜZİĞİN BÜYÜSÜ

Uğur’un hayatındaki bir başka tutku da müzik. Ses renginin farkına, Balçova Halk Eğitim Merkezi’nde aldığı tiyatro eğitiminde bir hocasının ona sesinin benzersiz olduğunu söylemesiyle varmış. Naçizane iki buçuk oktavlık tenor sesiyle 15 yıldır şarkı söyleyen Uğur, son dört yıldır İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sokak sanatçıları arasında yer alarak, şarkılarını İzmir’in sokaklarında insanlara ulaştırıyor.

Ali Akdemir, İzmir’de Mücadele Azmini Kaybetmeyen, Sanatla Engelleri Aşmış Sokak Sanatçısı Uğur Küçük ile.

“SANATLA ENGELLERİ AŞTIM”

Uğur’un hikayesi, sanatın iyileştirici gücüne inanan herkes için büyük bir ilham kaynağı. Onun için tiyatro ve müzik, hayatın zorluklarına karşı bir sığınak olmuş.
Son olarak, Uğur’un geleceğe yönelik hayalleri arasında Almanya’da kariyerine devam etmek ve sanatını daha geniş kitlelere ulaştırmak var.
“Hayatta gerçek engel bedende değil, düşüncededir” diyor Uğur Küçük. Ve bu sözüyle herkese mücadele azmini, hayallere sımsıkı sarılmayı ve hiçbir engelin insanı durduramayacağını hatırlatıyor.

 

1 comment

Uğur says:

Başta bu röportaj için değerli vaktini bana ayıran Ali Akdemir abime, tüm Hamburghaber ailesine ve Almanya’da yaşayan gurbetçi dostlarımıza ilgi ve alakaları için çok teşekkür ederim, en kısa zamanda demli bir çay içiminde şarkılarımızı Almanya’da da söyleyebilmek dileğiyle, İzmir’den selamlar, saygılar. 🍀

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir