Nihat ERCAN
(TGH Onursal Başkanı)
ni.ercan@googlemail.com
BARIŞ, tek çözüm, başka çözüm yok
İnsanlık Evriminin ulaştığı süreçte umutvar olmak için yeterli nedenler oluşmuştu 20. yüzyılın ikinci yarısında. Japanyanın iki kentinde patlatılan atom bombarı uyarmıştı insanlığı. Gerçi dehşet dengesinin kurulmuş olması soğuk savaşı ivmelendirmişti. Ama yine de umut insandaydı. Nükleer silahların kısmen sınırlandırılması gerçekleştirilmiş, bulaşıcı hastalıklar azaltılmış, açlıkla uğraşı BM gündemine girmiş, neredeyse tüm ülkelerde insanlar barış istemeye başlamıştı.Yapılan gösteri yürüyüşlerinde, toplantılarda barış en belirgin istem olarak, her dilden haykırılıyordu… Bizim dilimiz Türkçede de en çok seslendirilen sözcük olmuştu barış, ne kadar çok yeni doğanlara ad konmuştu Barış…Selamımız olmuştu barış, Mustafa Kemal ́in: Yurta Barış, Dünyada Barış belgisi tüm insanlığın dilinde, çoğunun gönlündeydi.
Her yerde barış, herkese barış, her zaman barış, her şeyle barış, doğayla barış, herşeye karşın barış.Yaşasın Barış!
Almanya ́da da en güçlü toplumsal hareketti barış istemi, silahsızlanma, çatışma bölgelerine silah satmama, askerlik değil sivil hizmet, doğayla yeşil barış erke yürüyordu ülkede.
Evrensel boyutta iletişim, ulaşım, ekonomik, kültürel, spor ilişkileri, bilimde teknikte uzayda ortak çalışmalar… Ne güzel bir dünya, ne hoş insanlık, az bekle bizi uzay hızımız tamam olunca uzak yıldızlarinda da barış içinde konaklanacağız, başladık geliyoruz…
Tüm bunlar bir imgelem mi, yoksa bir düş müydü?
Yıl 2022 inceden inceye, yavaş yavaş kaşına kaşına Rusya Ukrayna ́ya savaş açtı, ülkeyi yıkıma uğrattı, daha da sürüyor. Ukrayna direniyor, ülkelerini savunuyorlar. NATO savaş girmiyor, ama bağlı ülkeler Ukrayna ́ya silah yardımı yapıyorlar!
Almanya ́da trafik lambası koalisyon hükümeti kuruldu. Sosyal demokrat Olaf Scholz Başbakan, Liberal parti başkanı maliye Bakanı Lindner, Yeşillerin iki başkanı da bakan, dışişleri bakanı bayan Baerbock, başbakan yardımcısı ve Ekonomi/Enerji Bakanı bir alman entellektüeli Habeck, ana muhalefet partisi Başkanı Merz yeni seçilen hırslı bir politikacı, AFD özellikle ülkenin doğu eyaletlerinde çok güçlenen, aşırı sağcı bir parti, Sol parti varlık/yokluk çeken parlamentoya zoraki girebilmiş bir parti.
Rusya ́nın Ukrayna ́ya onaylanamaz saldırısı, ABD ́nin dünya egemenliğini pekiştirerek, özellikle Avrupa ́yı bu doğrultuda yönlendirme çabaları baskısıyla dönüşerek sonuç vermiş. İlk dönemde özellikle Alman Hükümeti ölçülü tutum takınmış, işi yavaştan almış, Scholz- Putin görüşmesi, Rusya ́nın sıkışınca ATOM Silahını kullanmaya zorlanacağını bir biçimde açık etmesi, 3. Dünya Savaşı çıkması olasılığı ve benzeri diğer nedenlerle Almanya Hükümeti savunma harcamaları için 100 milyon avroluk bir fon kurmayı öneriyor, Merz ́ten tam destek, AFD için bulunmaz olanak! Bu silahlanma Fonu gerçekleşti!
Savunma Bakanı „alman ordusunun savaşabilir, duruma getirilmesi“ gerekliliğinden söz ediyor ve gereğini yapmaya da başladı. Medya çoğunluğu yavaştan ağız değiştirerek, kamuoyunu hazırlama sürecinde…
Eşik bir kez aşılınca, gerisi kolaylaşır. Önce Gaz-boru hattı askıya alınır, sonra tümden vazgeçilir, silah yardımı, dolaylı silahlandırma parasal yardım derken eski tanklardan bir demet yardım sunulur. Bunlar kamu oyunca bilinenler. NATO ülkesi komşu devletlere destek
vermek müttefiklik gereğidir elbette. Savaş uzun süreceğe benzer, dünya ekonomisi ve ülkelerin başta enerji krizi, beslenme barınma alanında enflasyonun ivmelenerek artması, dahası savaşın genişleme düşüncesi tüm olumsuz sonuçları toplumlara , insanlara yansıtmaya
başladı. Toplumların her türlü düzenleri bozulmaya, karamsarlık insanlık yaşamını nitel ve nicel yönlerden etkilemeye başladı. İnsanlar UMUT ışığı görmek istiyor bir yerlerden.
Hamas ́ın İsrail ́e affedilmez saldırısıyla yüzlerce suçsuz, masum insanın öldürülmesi, yüzlercesinin kaçırılarak rehin tutulması, açıklanamaz bir us tutulması, bir intiharın öngörülemez, ( ya da bilinen sonucu,) İsrail ́in Gaza ́yı yerle bir etmesi, on binlerce insanın öldürülmesi, tümden yıkım ve bölgenin yangın yerine dönüşmesi, savaşın gittikçe tırmandırılması, yaygınlaştırılması, nasıl gelişeceği belirsiz karanlık süreç tüm insanlık tarafından korkuyla izlenmektedir.
2. Dünya savaşından sonra 2022 ́yılına değin yoğunlaşarak gelişen BARIŞ içinde yaşama istemimiz, insanlığın yüce beklentisi ne oldu, oluyor, olacak? Bu mudur uzun ince Homo Sapiens evriminde ulaşılan EVRE? Bu mudur yoluna nice emek, çaba harcanan; çile çekilen,
kan, göz yaşı akıtılan, ilmik ilmik işlenen bilim, sanat, felsefeyle yoğrulan UYGARLIK ?
Kim, ne zaman verecek güzel barış muştusunu? Boşuna mıydı tüm bu güzel Uğraşımız? Ya siz barışçı, çevreci, toplumcu özgürlükçü Yöneticiler, siz daha ilk fırtınada yelkenleri suya indiren utangaç, ürkek Politikacılar! Sakin zamanlarda barış türküleri söyleyenler, sizler,
bizler, onlar şimdi değil mi barışı haykırmak, barıştan yana tutum almak, barışı gerçekleştirmek! Homo Sapiens soyu insan irrasyonel de olabilir! Barışı gerçekleştiremezsek, bizleri bağışlayacaklar kalır mı? Bilinmeze giden yolu kapatmak, savaşın önlemini almak erdemi ve yetisi yine insandadır. Çözüm insandadır, başka yerde aranmaz. Umut yalnız insandadır, Onlardadır, Sizlerdedir, Bizlerdedir! „Yurtta barış, dünyada barış“ gerçekleşmelidir.
Yaşasın BARIŞ ki İNSANLIK YAŞASIN! Geç kalanı yaşam bağışlamaz!
Hamburg, Nisan 2024