HAMBURG HABER – CDU Almanya Federal Meclis Milletvekili Christoph de Vries, CDU/CSU parlamento grubu tarafından ”Terörist saldırıların önlenmesi” üzerine verilen önerge üzerine mecliste yaptığı konuşmada ” Almanya özellikle İslamcı terörizm tehdidi altında olmaya devam etmektedir. Anayasanın korunmasına ilişkin federal ve eyalet raporları da bunu göstermektedir.”
CDU Almanya Federal Meclis Milletvekili Christoph de Vries’in ”Terörist saldırıların önlenmesi” üzerine yaptığı konuşmada öne çıkan başlıklar:
Almanya özellikle İslamcı terörizm tehdidi altında olmaya devam etmektedir. Anayasanın korunmasına ilişkin federal ve eyalet raporları da bunu göstermektedir; Federal Savcılığın neredeyse üçte ikisi İslamcı terörle ilgili olan davaları da bunu göstermektedir. Son olarak Castrop Rauxel ve Hamburg’daki tutuklamalar bize bir kez daha radikal İslamcıların ülkemizde çok somut saldırılar hazırladıklarını göstermiştir.
Bu yılın son iki vakasının ancak yabancı güvenlik makamlarından gelen ihbarlar sayesinde çözülebilmiş olması ve dolayısıyla potansiyel olarak ciddi saldırıların ancak yabancıların yardımıyla önlenebilmiş olması rahatsız edicidir. Ne yazık ki bu bir tesadüf değil çünkü Alman güvenlik makamları ve istihbarat servisleri bu tür terör planlarının başarılı bir şekilde soruşturulması için gerekli yetkilerden yoksun. Bu özellikle IP verilerinin depolanması için geçerlidir, böylece internette bu tür planların işaretlerini veren kişilerin kimliği gerçekte tespit edilebilir. Ayrıca, kaynak dinleme, yani örneğin mesajlaşma servisleri aracılığıyla şifrelenmiş iletişimin şifresinin çözülmesi veya bilgisayar sabit disklerinin çevrimiçi olarak aranması, güvenlik makamlarımızın ciddi suçlara ilişkin acil şüphe durumunda ihtiyaç duydukları yetkilerdir. Terörist planlara ilişkin kanıtları muhtemelen çok geç olmadan bulmanın tek yolu budur.
Ne yazık ki gerekli tüm iyileştirmeler federal hükümet tarafından, özellikle de FDP ve Federal Adalet Bakanı Bushman tarafından engellenmektedir. Dolayısıyla federal hükümetin güvenlik stratejisinde bu konuya ilişkin net bir formülasyon bulunmamaktadır. Aynı zamanda SPD’li eyaletlerin içişleri bakanlarının sözcüsü olan Hamburg İçişleri Senatörü Andy Grote’nin de belirttiği gibi, bu strateji genel olarak “sağlam temellere dayanan bir strateji “den ziyade bir “güvenlik broşürü” niteliğindedir.
Bu nedenle bizim bakış açımıza göre, zamanın dönüşünün güvenlik politikasına da yansıması ve trafik ışığının tercih edildiği genel bir gözetim hesabı yerine, içeriden ve dışarıdan gelen tüm güvenlik risklerinin kaydedildiği ve adına yakışır kapsamlı bir güvenlik stratejisinin başlangıç noktası olan genel bir güvenlik hesabının olması gerekmektedir. Güvenlik makamlarının yetkileri ve aynı zamanda cezaevlerinde radikalleşmenin önlenmesine kadar daha ileri tedbirlerle ilgili konuları Federal Meclis’teki tartışmanın temelini oluşturan bir önergede özetledik.
Ahmet DURMUŞ
