Ahmet Durmuş
TRT Türk Televizyonu alt yazısında ”Ulaşılamayan bölge yok” diye yazdığında Hamburg saatiyle tam 02:20 yani Türkiye’de sabahın 04:20’si. Ve ben İskenderun’da gazeteci kardeşim Nihat’tan telefonuma gelen mesaja bakıyorum. Sorduğum soruya yanıt vermiş. Hayır daha dışardayız. Barınacak bir yer bulamadık. Sadece biz değil İskenderun dışarda…
Gecenin sabaha giden en karanlık anında TİP Hatay Milletvekili Barış Atay İskenderun’dan şu açıklamayı yaptı: “Hatay Türkiye’nin bir ili değil mi sorusunu soruyorum. Değil yardım hiçbir şey gelmemiş. Enkaz altındakileri kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalışanların çalışmalarının doğru olup olmadığını söyleyecek bir görevli bile yok. Burada bir kurum, AFAD yok, çaresizce yıkılmış binalara bakan insanlar var. Burası terk edilmiş durumda. …Ne AFAD, ne kolluk kuvveti, ne yetkili birisi, ne durumu bilen, anlatabilecek herhangi bir insan var burada…”
Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş yetkililere çağrı yapıyor: “Deprem sonrası en çok sıkıntı Kahramanmaraş ve Hatay’da var. Yerel imkânlarla vatandaşların bakımını sağlamamız mümkün değil. Çok acil yardıma ihtiyacımız var. Şu hava derecesi 2-3 derece ve yağmur yağıyor. Kötü hava koşulları yarın da devam edecek. Vatandaşların hipotermiden hayatını kaybetme tehlikesi var.”
Hamburg sabaha giden gecenin bu saatinde dışarda hava -3 dereceyi gösteriyor ve ben kendime üşüyorum demeye utanıyorum. Milyonlarca depremzedenin çığlıkları, görüntüleri ve kardeşimin, eşinin, üç yaşındaki çocuğu sığınacak bir yer bulamayışlarını düşünüyorum. Üşüyorum diyemiyorum! Sevgili çocuğum eşi ve üç çocuğuyla bir arabada sabahlamasını düşünüyorum.
Ve ben bu kadar acının içinde TRT Türk’te ”Ulaşılamayan bölge yok” yazısını nasıl yorumlayacağımı düşünüyorum.
Gecenin kör karanlığında bana ulaşan seslere kulak veriyorum, ”Burada İskenderun’da AFAD yok. Yardım yok, Allah rızası için bir bekçi, bir zabıta dahi ortada yok. Elektrik yok. Yetkili yok. Burayı unuttular. Herkes kendi aralarında dayanışma içinde çözüm üretmeye çalışıyor.”
Başta İskenderun, Antakya, Samandağı, Arsuz, Payas, Dörtyol, Kırıkhan yani toplamı Hatay! Yani Hatay kaderine terkedilmiş şehir!
Ama ben yine o lanet olası ”Ulaşılamayan bölge yok” yazısına takıldım.