Almanya’da Itzehoe Eyalet Mahkemesi, 1943-1945 yılları arasında Nazilerin Stutthof toplama kampında sekreter olarak çalışan Irmgard F.’yi 10 binden fazla vakada cinayete yardımcı olmaktan suçlu buldu. 97 yaşındaki sanık o dönem 18, 19 yaşlarında olduğu için gençlerin işlediği suçlara bakan mahkemece görülen davada iki yıl tecilli hapis cezası verildi.

Mahkemenin kararına göre Irmgard F., Haziran 1943 ile Nisan 1945 arasında Polonya’nın Gdansk kenti yakınlarındaki Stutthof toplama kampının komuta karargâhının sivil memurlarındandı. Stenografi eğitimi olan sanık, o dönem kampta kamp komutanı Paul Werner Hoppe’nin sekreteri olarak görev yaptı.

“OLANLARI FARK ETMEMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİ”       

Mahkeme Başkanı Yargıç Dominik Groß, birçok emrin de burada düzenlendiğini belirterek “Stutthof’ta bulunduğu dönemde orada olup

bitenlerin hiçbiri sanık açısından gizli saklı değildi” dedi. Sanığın belirleyici bir ara noktada faaliyet gösterdiğine dikkat çeken yargıç, Irmgard F.’nin SS komutanı Hoppe ile özel bir güven ilişkisi olduğunu ve Hoppe’nin Mecklenburg’daki Wöbbelin toplama kampına kaçışına da eşlik ettiğini söyledi.

Ayrıca sanığın görev yaptığı odadan kampa getirilen, sefalet içindeki tutukluların günlerce beklemek zorunda kaldıkları kamp meydanını görebildiğini aktardı. Kampın krematoryumunun 1944 yılının sonbaharında aralık vermeden çalıştığını, duman ve kokunun tüm bir kampa

yayıldığını belirten yargıç, sanığın kitlesel ölümleri fark etmemiş olmasının “her türden tasavvur gücünü aştığını” söyledi.

“İSTESEYDİ İSTİFA EDEBİLİRDİ”    

Yargıç, sanığın görevinden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek isteseydi görevinden istifa edebileceğine işaret etti. Tüm bunlardan hareketle mahkeme Irmgard F.’yi 10 bin 505 kişinin cinayetine yardımcı olmaktan suçlu buldu. Bu kişilerden en az bininin zehirli Zyklon B gazıyla öldürüldüğü belirtiliyor.

Yargıç Groß, kararın gerekçesinde yaklaşık 100 yaşına gelmiş bir insana karşı neden bir dava süreci işletildiğine de değindi. Cinayet ve cinayete yardım suçlarında zamanaşımı olmadığını söyleyen yargıç, faillerin hayatları boyunca haklarında kovuşturmanın sona erdiği güvencesine sahip olmaması gerektiğini belirtti. Groß yine de alınan kararın “gerçekten çok geç” alındığını da sözlerine ekledi.(DWTürkçe)