Hamburg Eğitim Ataşeliği bünyesinde öğretmenler ve eşlerinden oluşan Türk Halk Müziği Korosu, “Söz Biter, Türkü Başlar” konseriyle müzikseverlere duygu dolu bir akşam yaşattı. Anadolu’nun dört bir yanından ezgilerle bezeli konser, büyük beğeni topladı.

♦♦Zeliha Y. Durmuş / Yaşar Yıldırım 

HAMBURG HABER – T.C. Hamburg Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği bünyesinde kurulan Ataş Türk Halk Müziği Korosu, Friedrichstraße’de bulunan Ganztagsschule St. Pauli salonunda müzikseverlere türkü dolu bir akşam yaşattı. “Söz Biter, Türkü Başlar; Hikâyeler Gönülde Yaşar” başlığıyla düzenlenen konser, izleyenlere duygusal anlar yaşattı ve büyük beğeni topladı.

Koronun şefi Mustafa Soysal, gecenin açılışında yaptığı konuşmada, türkülerle dolu bu anlamlı buluşmayı şöyle selamladı:

“Bu gece burada, bizi biz yapan en özel değerlerden biri için toplandık: Türkülerimiz için… Çünkü türkü dediğimiz şey, sadece kulaktan kulağa değil, yürekten yüreğe aktarılan bir mirastır.”

Soysal’ın konuşmasının ardından sahneye çıkan koristler ve müzisyenler, Anadolu’nun dört bir yanından özenle seçilmiş eserleri seslendirdi. Mine Çevik, Kadir Fener, Arzu Altay, Kadriye Burcu Yurduseven, Rıfhat Altun, Handan Gündoğdu, Mehmet Can Bütün, Nevin Biçici, Nazmiye İrem Fener, Mevlüt Gündoğdu ve Fatıma Dabanlı’dan oluşan koro, ilk olarak Aşık Mahzuni Şerif’in “Nem Kaldı” türküsünü seslendirdi.

Gecede ayrıca şu eserler icra edildi:

“Alaydım Elin Elime” (Urfa Yöresi),  “Daha Senden Gayrı Âşık mı Yoktur” (Âşık Ruhsati / Sivas), “Ben Gidersem Sazım Sen Kal” (Âşık Veysel / Sivas), “Kınıfır” (Urfa), “Kara Tren Gecikir” (Ege – Uşak), “Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar” (Tokat), “Ben Yine Gelirim” ve “Evlerinin Önü Bulgur Kazanı” (Denizli), “Ağasar Dereleri” (Trabzon), Final: “Denize Dalmayınca” (Ankara).

Ritimde Birsen Danacı, gitarda Enis Dinler, bağlamada ise Mustafa Soysal ve aynı zamanda müzik danışmanlığını da üstlenen Emirhan Danacı yer aldı.

Final parçasında Hamburg Eğitim Ataşesi Lütfi Dede de sahneye çıkarak koroya eşlik etti ve izleyicilerden büyük alkış aldı.

“Yürekten Yüreğe Akan Türküler”

Konserin sonunda tekrar söz alan Koro Şefi Mustafa Soysal, duygusal bir konuşma yaparak şunları dile getirdi:

“Yaklaşık 7 aylık bir emeği sizlerle paylaşmak istedik. Maksadımız, gönüllere girmek, türkülerimiz aracılığıyla küçücük bir iz bırakmak… Bir gönülde aşk sultan olursa, o gönülden vatanı, milleti, dili, dini sevmek hiç zor değildir.”

“Bu Bir Hayalin Gerçeğe Dönüşmesidir” – Eğitim Ataşesi Lütfi Dede’den Gelecek Vurgusu

Gecenin sonunda sahneye davet edilen Hamburg Eğitim Ataşesi Lütfi Dede, duygu ve vizyon dolu bir konuşmayla hem koronun hikâyesini anlattı hem de kültürel çalışmaların geleceğine dair önemli mesajlar verdi.

Dede, konuşmasına koronun temellerinin 2022 yılında Öğretmenler Günü’nde atıldığını hatırlatarak başladı:

“Bugün burada sizlerle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk ve onur duyuyorum. Bu güzel oluşumun ilk fikri, Mustafa Soysal hocamız tarafından üç yıl önce, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde sadece birkaç türküyle başlamıştı. O gün attığımız küçük adım, bugün büyük bir kültürel etkinliğe dönüştü.”

Eğitim Ataşesi Lütfi Dede, koronun sadece bir müzik grubu değil, aynı zamanda Türk kültürünü yaşatmak ve aktarmak için kurulan önemli bir gönüllülük hareketi olduğuna dikkat çekti:

“Amacımız yalnızca müzik yapmak değildi. Türküler aracılığıyla kimliğimizi, duygularımızı ve kültürel mirasımızı yaşatmak ve bunu geleceğe taşımaktı. Bu koroyu önce öğretmenlerimize, sonra halkımıza, çocuklarımıza ve gençlerimize açmak istedik.”

“Gelecek İçin Daha Büyük Hayallerimiz Var”

Dede konuşmasında, Ataşelik olarak kültür-sanat alanındaki hedeflerini de açıkladı:

“Benim içimde hep şu vardı: Bu koroyu, tiyatromuzu ve Bilgi-Kültür Şöleni’mizi çok daha büyük salonlarda, çok daha kalabalık kitlelerle paylaşmak. Şükür ki başladık. Yolun başındayız ama ciddi bir mesafe kat ettik. Bundan sonra Hamburg ve Schleswig-Holstein eyaletlerinde daha çok insana ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.”

Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin yanı sıra bu tür sanatsal faaliyetlerin de çocukların kimlik ve kültür bilincinin gelişimi açısından çok kıymetli olduğuna dikkat çeken Dede, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Öğretmenlerimiz büyük bir sorumluluk taşıyor. Sadece derslerde değil; kültürümüzün hafızası olan müziği, şiiri, sanatı da yaşatmak gibi bir misyonları var. Bugün burada bu misyonun ete kemiğe bürünmüş hâline tanık olduk.”

“Bu Koro Bir Aileye Dönüştü”

Konuşmasında koronun yapısına da değinen Dede, katılımcıların yalnızca öğretmenlerden değil, aynı zamanda onların eşlerinden, ailelerinden ve emekli eğitimcilerden oluştuğunu vurguladı:

“Bu koroda sadece öğretmenlerimiz değil, onların eşleri de var. Bu bile başlı başına çok kıymetli. Arzu Altay hocamız gibi emekli öğretmenlerimiz de gelip katılıyor. Haftada bir akşam toplanıp saatlerce çalışan, fedakârca emek veren bir topluluktan söz ediyoruz. Her birine minnettarım.”

Konuşmasının sonunda, koroda emeği geçen herkese teşekkür eden Ataşe Dede, kültürel üretimin arkasındaki emeğe de dikkat çekerek şu sözlerle duygularını dile getirdi:

“Biz izliyoruz, keyif alıyoruz ama bu güzelliğin arkasında ne kadar büyük bir emek olduğunu çok iyi biliyorum. Her birinize gönülden teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bu kültüre gönül veriyorsunuz. Hep birlikte daha nice güzel çalışmalara imza atacağımıza olan inancım tam.”

Dede, sözlerini koroya teşekkür belgelerini takdim ederek tamamladı. Salondaki coşkulu alkışlar, sadece başarılı bir konserin değil, aynı zamanda kültürel bir bağlılığın ve dayanışmanın da karşılığıydı.