Kenan Kolat (solda), güncel gelişmeleri Yayın Sorumlumuz Ahmet Durmuş’a değerlendirdi.. Foto: Murat Kaplan
TGD eski Başkanı Kenan Kolat, HamburgHaber’e verdiği özel röportajda Almanya’daki seçim kampanyalarını, çifte vatandaşlık yasasını, mülteci politikalarını ve AFD’ye karşı mücadeleyi değerlendirdi. Kolat, “Toplumla bağımızı yeniden kurduk ama mücadele daha bitmedi.”
♦♦♦ Röportaj: Ahmet Durmuş / HamburgHaber.de
Almanya Türk Toplumu’nun (TGD) eski başkanlarından Kenan Kolat, Hamburg Türk Veliler Birliği tarafından düzenlenen bir seminer için geldiği Hamburg’da Almanya’daki siyasal gelişmeleri, göç politikalarını ve Türk toplumunun 23 Şubat’ta yapılan Almanya Federal Meclis seçimleri döneminde yürüttüğü kampanyaları HamburgHaber‘e değerlendirdi. Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu (TGH) yerleşkesinde Cumartesi günü düzenlenen seminer öncesi yaptığımız söyleşide Kolat, hem güncel siyaset hem de Türk toplumunun geldiği nokta hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Tarihsel bir dönüşüm yaşadık”
Almanya Türk Toplumu olarak seçim döneminde geniş kapsamlı bir kampanya yürüttüklerini belirten Kolat, bunun bugüne kadar yapılan ilk büyük, tabana dönük kampanya olduğunun altını çizdi. 86 kentte aynı gün yapılan eylemlere ve toplamda 450 civarında etkinliğe dikkat çeken Kolat, “Bu çalışmaların amacı, Almanya vatandaşı olan Türkiye kökenli bireylerin seçimlere katılımını artırmaktı. Bu hedefe büyük oranda ulaşıldığını söyleyebilirim. Konu hem camilerde hem kahvehanelerde hem de örgütlerde yoğun şekilde konuşuldu,” dedi.
Kolat, bu kampanyanın sadece seçime katılım değil, aynı zamanda Almanya Türk Toplumu’nun (TGD) kamuoyundaki görünürlüğünü de artırdığını belirtti: “320’nin üzerinde alt örgütümüz var. Çatı örgüt olarak tabandaki faaliyetlerin kamuoyuna aktarılması sağlandı. Bu da örgütümüzün varlığını pekiştirdi.”
Kendisine resmi bir görev verilmediğini, ancak kampanyanın koordinasyonunu gönüllü olarak yürüttüğünü belirten Kolat, “Arkadaşlar güvendi, görevi bana verdiler. Elimizden gelenin en iyisini yaptık. Minibüslerle eyalet eyalet gezerek görsel olarak da toplumun dikkatini çektik,” dedi.
“Yeni hükümet göçmenler için sınırlayıcı adımlar atıyor”
Yeni koalisyon hükümetine de değinen Kolat, Hristiyan Demokratların hükümette daha belirleyici olduğunu ve göçmenler açısından sınırlayıcı politikalar izlediklerini söyledi. Kolat, özellikle vatandaşlık yasasındaki düzenlemelere dikkat çekerek şunları aktardı:
“Çifte vatandaşlığa Hristiyan Demokratlar tamamen karşıydı. Ancak Sosyal Demokratlar direndi. SPD burada ciddi bir direnç gösterdi, dik durdu ve büyük bir taviz vermedi. Nihayetinde beş yılda vatandaşlık verilmesi korunurken, üç yıla düşürülme planı kaldırıldı. Bu değişiklik çok büyük bir kitleyi etkilemeyecek. Asıl kazanım, çifte vatandaşlığın devam etmesi oldu.”
Mülteci politikalarında da sıkılaştırmalara gidildiğini söyleyen Kolat, sınır kontrollerinin artırıldığını ve Avrupa’ya gelen mülteci sayısının yüzde 43 azaldığını ifade etti. “Göçmenlerin gelişi insani açıdan karşı çıkılacak bir şey değil belki, ama bunu fırsata çeviren aracılara karşı önlem almak gerekiyor. Aynı zamanda buradaki insanların da entegrasyonu kolay değil,” diye konuştu.
“Aile birleşimi iki yıl ertelendi”
Geçici koruma altındaki kişilerin eşlerini yanlarına alma hakkının iki yıl ertelendiğini hatırlatan Kolat, bu kararın arkasında yatan gerekçeyi şöyle açıkladı: “Eşleri geldiğinde kısa sürede çocuk sahibi olunuyor ve bu çocuklar Almanya’da doğduğu için aile geri gönderilemiyor. Bu nedenle aile birleşimini geçici olarak ertelediler.”
“Askeri harcamalar artıyor, sosyal harcamalar kısıtlanıyor”
Güvenlik politikalarına da değinen Kolat, Almanya’nın 500 milyar euroluk borçlanma paketine dikkat çekti. Bu kaynağın büyük kısmının savunma bütçesine aktarılacağını belirtti: “NATO kararlarına göre ülkeler artık gayri safi milli hasılalarının yüzde 5’ini savunmaya ayıracak. Bu, sosyal harcamaların gerileyeceği anlamına geliyor.”
Aynı zamanda vatandaşlık maaşı anlamına gelen Bürgergeld’de de kesintiler yapılmak istendiğini söyleyen Kolat, “Alt gelir gruplarını zor bir süreç bekliyor,” dedi.
“Elektrik vergisi sözü tutulmadı”
Kolat, hükümetin küçük işletmelere yönelik olarak elektrik vergilerini düşürdüğünü ancak bu indirimin sıradan vatandaşlara uygulanmadığını da eleştirdi: “Başta herkes için yapılacak dendi ama sonra sadece küçük işletmeler yararlandı. Bu, hükümetin ilk sözünden dönmesi oldu.”
“SPD eriyor, AFD güçleniyor”
Sosyal Demokrat Parti’nin ciddi bir oy kaybı yaşadığını ifade eden Kolat, “SPD yüzde 16’ya kadar geriledi. Sol Parti yüzde 9. Bu iki partinin Yeşillerle birlikte toplamı bile 35’i ancak buluyor. AFD ise güçleniyor,” dedi.
SPD’nin içerik üretmekte zorlandığını ve seçmeninin bir kısmının ya Sol Parti’ye ya da AFD’ye yöneldiğini belirtti.
“Irkçılıkla mücadelede aktif rol almalıyız”
Türk toplumunun siyasi mücadelede daha aktif olması gerektiğini vurgulayan Kolat, “AFD ve ırkçılıkla mücadele sadece Türklerin değil, tüm demokrat kesimlerin ortak meselesi. Türk toplumu olarak her eyaletteki ittifaklara katılmalı, hatta etkili olmalıyız. Uzakta durmak değil, tam tersine müdahil olmak gerek,” dedi.
“Yapılanlar değerli ama yeterli değil”
Son olarak, “Almanya Türk Toplumu, sizce bugün görevini yeterince yerine getirebiliyor mu?” sorusuna ise Kolat şu cevabı verdi:
“Yeterli demek doğru olmaz. Eksiklerimiz mutlaka var. Bu kampanya bize toplumumuzla daha çok kaynaşmamız gerektiğini gösterdi. Daha gidecek yolumuz var. Sivil toplum olarak sürekli kendimizi yenilememiz gerekiyor. Daha geniş katılım, daha derin toplum bağlantıları gerekiyor. Özellikle halkla, yani tabanla daha fazla iletişim kurulmalı. Türk elitleri halktan kopmamalı; tabandan gelen sesi daha iyi duymalı. Yukarıdan yapılan siyaset değil, aşağıdan gelen hareketler belirleyici olmalı. Son kampanya bu açıdan iyi bir örnek oldu.”
Son söz olarak Kolat, Türk toplumunun sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman örgütlü, bilinçli ve müdahil bir pozisyonda olması gerektiğinin altını çizdi.