SPD’ye bağlı Sosyal Demokrat Hukukçular Birliği (ASJ), İçişleri Bakanı Dobrindt’in bıçaklı saldırıların otomatik olarak “suç” kapsamına alınması önerisine karşı çıktı. ASJ, asgari ceza artırımlarının suçları önlemediğini, hukuki sistemin dengesini bozabileceğini ve adaletin yükünü artıracağını vurguladı. Hukukçular, ceza hukukunda popülist adımlar yerine uzman görüşüne dayalı kalıcı çözümler çağrısı yaptı.
HAMBURG HABER – Almanya’da son zamanlarda artan bıçaklı saldırıların ardından Federal İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in “güvenlik atağı” kapsamında yaptığı yasa değişikliği önerisine Sosyal Demokrat hukukçulardan eleştiri geldi. SPD’ye bağlı Sosyal Demokrat Hukukçular Birliği (ASJ), ceza hukukunda popülist ve etkisiz hamleler yerine veriye dayalı ve kalıcı çözümlerden yana olduklarını açıkladı.
ASJ Eş Başkanları Antje Draheim ve Harald Baumann-Hasske, Bakan Dobrindt’in bıçaklı saldırıların gelecekte “suç” (Verbrechen) kapsamında değerlendirilerek en az bir yıl hapis cezası ile cezalandırılması önerisine tepki gösterdi. Açıklamada, “Yeni hükümetin üyeleri, görevlerinin başında kamuoyuna hoş görünecek ama etkisiz cezai düzenlemelerle öne çıkma hatasına düşmemelidir. Şu anda seçim kampanyasında değiliz; akılcı ve veriye dayalı bir yönetime ihtiyaç var,” denildi.
ASJ Eş Başkanı Baumann-Hasske, kriminologlar ve davranış psikologlarının asgari cezaların artırılmasının suç işlemeye dönük bir caydırıcılığı olmadığı konusunda hemfikir olduklarını vurguladı:
“Ceza aralığını şu anki 6 aydan 10 yıla çıkarıp, taban cezayı 1 yıl olarak belirlemek, istatistiksel olarak tek bir suçu bile engellemez.”
Baumann-Hasske ayrıca önerilen yasa değişikliğinin ceza hukuku sistemini dengesizleştireceğine dikkat çekti:
“Her bıçaklı yaralama aynı ölçüde ağır olamaz. Örneğin bir kişinin kalıcı şekilde sakatlanmasına ya da görme yetisini kaybetmesine neden olan ağır yaralama (StGB §226) ile aynı ceza aralığında değerlendirilmemeli. Ayrıca, bir doktorun ameliyat sırasında kullandığı neşter bile ‘tehlikeli alet’ sayıldığından, hastanın açık onayı yoksa ceza davasına konu olabilir. Bıçak kullanılan her olayın ‘suç’ olarak sınıflandırılması, hafif vakalarda dahi davaların mahkemeye taşınmasına, adalet sisteminde ciddi bir yük artışına neden olur.”
ASJ Eş Başkanı Antje Draheim ise İçişleri Bakanı’nın bu şekilde hareket etmesinin koalisyon için kötü bir başlangıç olacağı görüşünde.
CDU/CSU ve SPD’nin üç hafta önce imzaladığı koalisyon anlaşmasında, “bıçakla ya da silahla işlenen tehlikeli yaralamaların suç olarak değerlendirilebilmesi”nin uzmanlarca incelenmesi konusunda mutabakata varıldığına dikkat çeken Draheim, şöyle konuştu:
“İçişleri Bakanı, herhangi bir uzman görüşüne başvurmadan birkaç gün içinde bu konuyu hükümet adına olumlu sonuçlandırmış gibi davranıyor. Oysa biz ASJ olarak, bıçakla işlenen suçlara karşı refleks niteliğindeki ceza artışları yerine daha akıllı önlemler alınmasını savunuyoruz. İçişleri Bakanı’nı, koalisyon sözleşmesine sadık kalmaya ve Adalet Bakanlığı koordinasyonunda uzman görüşleriyle desteklenen bir inceleme sürecine katılmaya çağırıyoruz. Ancak bu şekilde etkili çözümler geliştirilebilir.”