Hamburg’da Türkçeyi Seçen Liseli Gençlerle Anlamlı Buluşma: Geleceğe Umut Veren Kahvaltı

Hamburg Türk Öğretmenler Derneği ve Hamburg Türk Veliler Birliği’nin organizasyonuyla gerçekleşen kahvaltıda, Türkçeyi yabancı dil olarak seçen liseli gençler bir araya geldi. Gelecek için umut veren bu anlamlı buluşmada gençlere plaket takdim edildi.

♦♦ Ahmet Durmuş

HAMBURG HABER – Hamburg Türk Öğretmenler Derneği (TÖDER) ve Hamburg Türk Veliler Birliği (HTVB), liselerde Türkçeyi yabancı dil olarak seçen öğrencileri onurlandırmak amacıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. Billstedt’te bulunan Back-Lava Restaurant’ta düzenlenen kahvaltılı buluşmaya, Hamburg’un farklı liselerinde Türkçe dersine katılan öğrenciler, eğitimciler ve davetliler katıldı.

Etkinliğe Hamburg Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Bilge Yörenç, Hamburg Türk Veliler Birliği Başkanı Azmi Akgül, Hamburg Eğitim Dairesi Köken Dili Dersleri Sorumlusu Silvana Safouane, Louise Gymnasium Türkçe Öğretmeni Ezel Sünnetçioğlu ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden akademik çalışmalarını Hamburg Üniversitesi’nde sürdüren araştırmacı Banu Demirbaş ile birlikte toplam 12 öğrenci katıldı.

Türkçeye Katkı Veren Gençlere Teşekkür ve Plaket

Sıcak ve samimi bir atmosferde gerçekleşen etkinlikte gençler birbiriyle kaynaşırken, Türkçeye olan ilgileri ve başarıları için takdir edildi. Türkçeyi yabancı dil olarak seçen öğrencilere, Bilge Yörenç ve Azmi Akgül tarafından plaket verilerek teşekkür edildi ve onurlandırıldılar. Etkinliğin organizatörlüğünü üstlenen iki dernek başkanı da, Türkçeye olan ilginin artırılması ve bu öğrencilerin desteklenmesinin önemine vurgu yaptı.

Yörenç, Türkçe derslerine katılımın Hamburg’da arzu edilen düzeyde olmadığını belirterek, “Yaklaşık 26 bin Türk kökenli öğrenci varken sadece 5-6 bin öğrenci Türkçe veya köken dili derslerine katılıyor. Bu durumun değişmesi için öğrencilerimizi teşvik etmek ve başarılarını görünür kılmak istedik” dedi.

Almanca Gibi Türkçeyi de Not Ortalamasına Katıyorlar

Etkinliğe katılan öğrenciler arasında Afganistan kökenli gençlerin de bulunması dikkat çekti. Bilge Yörenç, “Louise Gymnasium’da verilen Türkçe dersine sadece Türkiye kökenli öğrenciler değil, Afgan öğrenciler de katılıyor ve bu dersi Abitur sınavlarında kullanıyorlar. Bu çok değerli bir gelişme” ifadelerini kullandı.

Hamburg Eğitim Dairesi Köken Dili Dersleri Sorumlusu Silvana Safouane (sol başta) Azmi Akgül ve Bilge Yörenç.

Veli Talebi Olmadan Türkçe Dersleri Güçsüz Kalıyor

Hamburg Türk Veliler Birliği Başkanı Azmi Akgül ise, Türkçenin okul sisteminde kalıcı ve yaygın hale gelmesi için veli talebinin şart olduğuna dikkat çekti: “Bir dilin okullarda verilebilmesi için velilerin talebi gerekiyor. Arapça ve Ukraynaca derslerinde veliler aktif talepkar. Aynı şeyi bizim de yapmamız gerekiyor. Türkçe yalnızca evde konuşmakla öğrenilmez; yazı diline de aktarılmalı.”

Akgül ayrıca, bazı velilerin Türkçeyi yeterince önemsememesinden yakındı ve şu uyarıda bulundu: “Bir çocuk kendi anadilini yazılı olarak öğrenmeden, başka dilleri de tam anlamıyla öğrenemez.”

Okullarda Öğretmen ve Kadro Sorunu Devam Ediyor

Etkinlikte dile getirilen önemli bir diğer konu ise öğretmen kadrosu sorunuydu. Azmi Akgül, “Bazı okullarda öğretmen emekli olunca yerine tam kadro öğretmen atanmıyor. Yüzde yüz kadrosu olan bir öğretmenin yerine yüzde otuzluk bir kadro atanıyor. Veliler bizden destek istediğinde Öğretmenler Derneği ile birlikte devreye giriyoruz ama bu sorunların sistemli şekilde çözülmesi gerekiyor” dedi.

“Dil, aidiyetin ve kimliğin taşıyıcısıdır”

Etkinliğe katılan İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden araştırmacı Banu Demirbaş, Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda kimlik, kültür ve tarih bilincinin bir taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Hamburg Üniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalar kapsamında Avrupa’da yaşayan Türk gençlerinin dilsel kimlik gelişimlerini incelediğini belirten Demirbaş, şunları söyledi:

“Türkçeyi yabancı dil olarak seçen gençler, sadece bir dersi değil, aynı zamanda kimliklerinin bir parçasını sahipleniyorlar. Dil, aidiyet duygusunu pekiştirir. Kişi, ana diliyle düşündüğünde kendi kültürel köklerine daha güçlü bağlanır. Almanya gibi çok dilli ve çok kültürlü bir toplumda, Türkçeye sahip çıkmak hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük önem taşıyor. Bu gençler, iki kültür arasında köprü kuran değerli bireylerdir. Onların desteklenmesi, Türkçenin geleceği açısından da kritik önemdedir.”

Demirbaş ayrıca, bu tür etkinliklerin gençlerin motivasyonunu artırdığını ve Türkçeye yönelik olumlu tutum geliştirmelerine katkı sağladığını da dile getirdi.

Banu Demirbaş konuşmasının devamında da, Türkçenin yalnızca tatilde konuşulan bir dil değil, akademik bir dil olarak da görülmesi gerektiğini belirterek, “Almanya’da büyüyen gençlerin Türkçeye hakimiyetleri, eğitimde fırsat eşitliği açısından da çok önemli. Medya bu örnekleri görünür kılarak toplumsal farkındalığı artırmalı” çağrısında bulundu.

Medyaya da Görev Düşüyor

Hamburg Türk Basın Birliği Başkanı Ahmet Durmuş’ta medyanın dilin yaşatılmasındaki rolüne dikkat çekerek, “Basın, sadece haber verme aracı değil; aynı zamanda dilin, kültürün ve toplumsal belleğin taşıyıcısıdır. Gençlerimizi Türkçeye teşvik etmek, onların iki dilli ve çok kültürlü bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlar. Özellikle şu anda burada bulunan gençleri gördükçe, geleceğe umutla bakmamak için hiçbir neden yok. Bizler, Hamburg Türk Basın Birliği olarak elimizden geleni yaparak katkı sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Etkinlik, toplu fotoğraf çekimi ve öğrencilerle yapılan sohbetlerin ardından sona erdi.

Program kapsamında Türkçeyi yabancı dil olarak seçen öğrencilere, bu bilinçli tercihlerinden dolayı öğretmenleri Bilge Yörenç, Azmi Akgül ve Ezel Sünnetçioğlu tarafından plaket verilerek onurlandırıldı. Öğrenciler, bu anlamlı jest karşısında duydukları memnuniyeti dile getirerek, Türkçeye olan ilgilerini sürdüreceklerini belirttiler.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir