
Röportaj: Ahmet Durmuş
Foto-Video: Yaşar Yıldırım
Konuğumuz: Avukat Kemal Su. Konu: Almanya-Türkiye Otomatik Bilgi Paylaşımı ve Vergi Yükümlülükleri
Türkiye, Almanya ve 119 ülke arasında yürürlüğe giren Otomatik Bilgi Paylaşımı (AEOI) sistemi, finansal şeffaflığı artırmayı hedeflerken özellikle yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları için önemli hukuki sonuçlar doğuruyor. Banka hesapları, yatırım gelirleri ve mali varlıkların ülkeler arasında otomatik olarak paylaşılması, vergi hukuku kadar ceza hukukunu da ilgilendiren pek çok soruyu gündeme getiriyor.
Peki, bu sistemin hukuki sonuçları nelerdir? Beyan edilmeyen gelirler nedeniyle nasıl yaptırımlar söz konusu olabilir? Vergi mükellefleri için riskler ve haklar neler? Bu konuları daha iyi anlamak için ceza hukuku uzmanı Av. Kemal Su ile konuştuk. İşte, otomatik bilgi paylaşımının hukuki yönlerini ele aldığımız özel röportajımız…
Kemal Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Kemal Su : Ben Avukat Kemal Su. Ağırlıklı olarak Hamburg’da çalışıyorum ve ceza avukatıyım. Genellikle sadece ceza davalarına bakıyoruz. Cinayet, vergi kaçakçılığı, yaralama, öldürme gibi her türlü ceza davasına bakıyorum. 2009 yılından beri avukatlık yapıyorum ve uzmanlık alanım ceza hukuku.
Son dönemde Türk vatandaşları arasında en çok konuşulan konulardan biri, Türkiye ile Almanya arasındaki otomatik bilgi paylaşımı. Öncelikle, bu sistem nedir?
Kemal Su : Otomatik bilgi paylaşımı, 119 ülke arasında yapılan bir anlaşmadır. Özetle, bir kişinin Türkiye’de banka hesabı varsa ve orada gelir elde ediyorsa, bu bilgiler Almanya’daki maliyeye bildiriliyor.
Peki, bu paylaşım hangi gelirleri kapsıyor?
Kemal Su : Buna faiz gelirleri, kira gelirleri, şirket kar payları gibi her türlü gelir dahil. Ancak burada önemli bir nokta var: Eğer Türkiye’de bir malınız, arsanız varsa ama bundan bir gelir elde etmiyorsanız (örneğin kira ya da faiz gibi), bu bildirim kapsamına girmiyor.
Türkiye bu anlaşmaya ne zaman dahil oldu?
Kemal Su : Türkiye aslında bu anlaşmaya daha önce dahil oldu, ancak birkaç yıl bekletildi. İlk otomatik bilgi paylaşımı 2019 yılında başladı. Şu an Almanya’daki maliye, 2019’a ait bilgileri vatandaşlara gönderiyor ve “Türkiye’den bize bilgileriniz ulaştı, gelirlerinizi beyan edin” diye mektuplar gönderiyor.
Almanya’da bu beyanı yapmayanlar için nasıl bir risk var?
Kemal Su : Eğer Türkiye’deki gelirlerinizi Almanya’da bildirmediyseniz, bu durum vergi kaçakçılığı suçu oluşturuyor. Alman maliyesinin amacı vatandaşı cezalandırmak değil, vergiyi tahsil etmek. Bu nedenle, vatandaşlara bir şans tanıyor ve “Gelirinizi beyan edin, vergiyi ödeyin, ceza davası açmayalım” diyor.
Peki, geçmişte bildirim yapmamış kişiler için bir çıkış yolu var mı?
Kemal Su : Evet, Almanya’da “Selbstanzeige” dediğimiz kendini ihbar etme yöntemi var. Eğer vatandaş kendi isteğiyle gidip “Benim Türkiye’de şu kadar faiz veya kira gelirim vardı, bunu şimdi beyan ediyorum” derse, maliye bunu kabul ediyor. Ancak bunun doğru ve eksiksiz yapılması gerekiyor.
Eksik beyanda bulunmanın riski nedir?
Kemal Su : Örneğin, sadece faiz gelirini bildirip, kira gelirini bildirmezseniz, Selbstanzeige geçersiz sayılıyor ve vergi kaçakçılığı davası açılıyor. Bu noktada iki dava söz konusu oluyor: Bir Vergi davası: Maliye sizden eksik ödenmiş vergiyi talep eder. İki Ceza davası: Savcılık vergi kaçakçılığı suçlamasıyla ceza davası açabilir.
Kendini ihbar etmek isteyen biri, kaç yıllık gelirini beyan etmek zorunda?
Kemal Su : Son 10 yıla dönük bir beyanname vermesi gerekiyor. Eğer sadece 2019’u ya da 2020’yi beyan ederse, bu eksik ve hatalı olur. Biz müvekkillerimiz için genellikle vergi uzmanlarıyla (Steuerberater) çalışarak eksiksiz bir beyanname hazırlıyoruz.
Peki, ceza davası açıldığında hangi cezalarla karşılaşılabilir?

Kemal Su : Bunlar limitlere göre değişiyor.
- 50.000 Euro’ya kadar: Küçük bir para cezası ile kapanabilir.
- 50.000 – 100.000 Euro arasında: Para cezası gelir durumuna göre belirlenir.
- 100.000 Euro üzerinde: Şartlı tahliye gibi cezalar devreye girebilir.
- 1 milyon Euro ve üzeri: Kesin hapis cezası uygulanır.
Vergi kaçakçılığına ilişkin cezalarda “Param yok, iflas ettim” gibi bahaneler kabul edilmiyor. Devlet, yasal yollardan alacağını tahsil ediyor.
Türkiye’de vergisini ödeyen biri, Almanya’da da vergi ödemek zorunda mı?
Kemal Su : Bu durum çifte vergilendirme anlaşmasına (Doppelbesteuerungsabkommen) bağlı. Eğer Türkiye’de ilgili vergi ödenmişse, Almanya’da tekrar vergi ödenmesi gerekmeyebilir. Ancak bu mutlaka incelenmeli.
Türkiye’de bir banka hesabım olduğunu ve Almanya’ya bildirildiğini nasıl öğrenebilirim?
Kemal Su : Eğer Türkiye’de bir banka hesabınız varsa ve ikametgahınız Almanya’da ise, bu bilgiler otomatik olarak Almanya’ya bildiriliyor. Maliye tüm vatandaşları tek tek inceleyemediği için mektuplar zamanla gönderiliyor. 2019 için mektuplar gitti, 2020 için ise yeni yeni gönderilmeye başlanacak.
Eğer geçmiş yıllara ait gelir bildirimi yapmamışsak, Alman devleti ne yapıyor?
Kemal Su : Eğer bildirim yapmazsanız, Alman devleti Türkiye’deki maliye üzerinden 10 yıllık hesap hareketlerinizi yasal yollarla talep ediyor. Ancak bu noktaya geldiğinde artık ceza davası kesinleşmiş oluyor.
Küçük tutarlarda hareketler bildirilmek zorunda mı?
Kemal Su : Eğer sadece küçük meblağlarla (örneğin 1000-2000 Euro) tatilde harcama yapmak için para yatırıyorsanız, burada bir sıkıntı olmaz. Ancak yine de şeffaf bir beyan vermek en sağlıklısıdır.
Kendini ihbar etmek isteyen biri bunu kendi başına yapabilir mi, yoksa bir uzmana mı gitmeli?
Kemal Su : Bu işlemi kendi başına yapmak çok riskli. Vergi hesaplamaları ve beyan süreci oldukça karmaşıktır. Birçok kişi, avukat ücreti ödememek için kendisi beyanname hazırlıyor, ancak küçük hatalar bile büyük cezalara yol açabiliyor.
Bu yüzden mutlaka bir ceza avukatına danışmak gerekiyor. Ayrıca vergi uzmanı (Steuerberater) ile de çalışarak, eksiksiz bir başvuru yapılmasını sağlıyoruz.
Son olarak, Türk vatandaşlarına bu konuda nasıl bir tavsiyede bulunursunuz?
Kemal Su : Eğer Türkiye’de geliriniz varsa (faiz, kira, şirket karı vb.), mutlaka bir avukata danışarak bu gelirleri Alman maliyesine bildirin. Avukata vekalet vererek, Türkiye’den banka dekontlarını alıp, doğru bir beyanname ile süreci tamamlayabilirsiniz. Böylece hem ceza riskinden kurtulursunuz hem de vergi işlemleriniz yasal zeminde ilerler.
Sonuç olarak vatandaşlarımıza nasıl bir çağrıda bulunursunuz?
Kemal Su : Eğer Türkiye’de geliriniz varsa ve Almanya’da yaşıyorsanız, erken hareket edin, bildirimde bulunun ve ceza riskini ortadan kaldırın!
Teşekkürler Kemal Bey, oldukça bilgilendirici bir röportaj oldu!
Kemal Su : Ben teşekkür ederim.
İlginizi çekebilir:
Av. Kemal Su, tek tek sıraladı: Nasıl çifte vatandaş olabiliriz