Nihat ERCAN
(TGH Onursal Başkanı)
ni.ercan@googlemail.com
Almanya’da Genel Seçim ve Hamburg’da Eyalet Seçimi yapılacak olduğundan, politik partiler ve sivil toplum örgütleri yoğun bir çaba içindedirler. Partiler başarılı olmak, oy oranlarını artırarak erke gelmeyi, ülkeyi ve toplumu bir dönem yönetmek amacıyla seçmenleri etkileme propagandaları yapmaktalar. Hedef toplumsal kesimlere umut ve sözler vermekteler. Sivil toplum örgütleri de bu bağlamda onlara ya destek veriyorlar ya da eleştiriyorlar. Partileri kendi yararları doğrultusunda etkilemeye ,yönlendirmeye uğraşıyorlar. Demokratik sistemlerde bu karşılıklı etkileşim sistemin temelini, özünü oluşturur. Bu nedenle kişiler sivil derneklerde, sendikalarda, örgütlenerek bu sürece katılırlar. Bu nedenle bu ülkede örgütlenme oranı çok yüksektir.
Dernekler, sivil toplum örgütlenmeleri ülkedeki karar alma süreçlerini etkileyerek kendi yararlarına sonuçlara ulaşması uğraşı verirler. Seçimler de bunun işlerlik kazandığı alanlar, düzenek, ortamlardır. Toplumsal yaşam sürdükçe sorunlarını da birlikte getirir, çözümlenen her sorun içinde yeni sorunların tohumlarıyla yaşar, koşullar olgunlaştıkça evrimleşir, yaşam sürekli evrimleşmek demektir bir anlamda.
Almanya Türk toplumu da süreklilik göstereceği için, bunu olanaklı kılacak sorunlarını çözümlemek zorundadır. Başka türlü denedik te, Almanya Türk toplumunun sorunları vardır, sorunlar bitmez, biterse toplum da biter. Bu nedenlerle ÖRGÜTLERİMİZ, etkin kişilerimiz, yani AYDINLARIMIZ sorunlarımızı sürekli dile getirmeli, çözümlenmeleri için kuramsal, uygulamalı savlarını geniş kesimlerde tartışmalı, somut istemler olarak partilere sunmalıdırlar. Anadili Öğrenimi, çifte yurttaşlık, Kültürel Eşitlik, Kamusal Kurumlarda Temsil, Çoğulcu Katılımcılık, Sosyal ve sağlık alanında dışlayıcılık, Aile Birleşimi v.b. alanlardaki ciddi sorunların çözümlerine dönük çaba göstermek gündemdedir.
Hangi partiler, hangi adaylar bu konularda duyarlılar, parti programlarına aldılar, ya da almadılar; hangi partiler ırkçı, dışlayıcı , ideolojiler, politikalar sergiliyorlar, kimler, hangi partililer savaşlardan yanalar, hangileri barış istiyorlar, hangileri çevre dostu, hangileri duyarsız, hangi partiler emekten, çalışandan yana, hangileri patronlardan, zenginlerden yana bunların belirlenerek tartışılması, eleştirilmesi, sorgulanması sonunda desteklenecek partiler belirlenmeli, onlara oy verilmelidir.
Demokrasi bunun için vardır, seçimler bunun için yapılır. Çifte vatandaşlık hakkı bunun için gerçekleştirilmiştir.
Yaşamın her alanında eşitlik, eşit haklar, eşit uygulamalar bilinçli kullanılan yurttaşlık hakkıyla sağlanır. Seçim bir haktır, doğru değerlendirilirse sorunların çözümlenmesinde belirleyici öge olur. Türk toplumu bu duyarlılığı kendi sorunlarının çözümlenmesinde göstereceği gibi içinde yaşadığı onunla bütünleştiği kaynaştığı toplumun da huzur ve barış içinde gelişmesine katkısını sağlamalıdır.
Derneklerimiz, örgütlerimiz bunlara ulaşmanın Organları olmanın gereklerini yerine getirdikleri sürece vardırlar, değerlidirler. Tersini düşünmek kimsenin usuna gelmesin…!