Nihat ERCAN

(TGH Onursal Başkanı)
ni.ercan@googlemail.com

Türkiye , İngiltere ve Fransa Seçim Sonuçları

İtalya, Hollanda, Avusturya ve Almanya’daki faşist aşırı sağcı durumlar, uygar Avrupa insanının huzurunu kaçırmaya başlamıştı. Özellikle Almanya’daki sağa kayma, AFD gelişmesi ülkenin geçmişte yaşadıkları ve ülkenin sosyal, ekonomik, endüstriel ve politik boyutları gözönüne getirildiğinde ürkütücü bir konum seriliyor, Avrupa kıtasının geleceğini karartıyordu. Avrupa Birliğindeki diğer aşırı sağ partiler bile AFD ile birlikte görünmek ve çalışmak istemediklerinden, AFD’yi aşırı sağ birlikten dışlamışlardı.

İlk adımı Türkiye ́de CHP yerel seçimlerdeki başarısıyla attı, umulmadık anda, çeyrek yüz yıllık AKP erkini sarstı, güzel şeylerin de olabileceğini gösterdi, AB ́den dışlanmaya çalışılan Türkiye’nin çağdaş yanı… Ingiltere’de İşçı Partisi de kendi başına erke gelerek Avrupa için olumlu bir başlangıç yaptı.

Kıta Avrupasının dışından da olsa demokratik güçler ve toplumlara bir umut da o verdi. Fransa’da AB seçimlerinde yok olmaya yüz tutan demokratlar, baskın Genel Seçimlerde, ellerindeki son kozları kullanarak, özellikle de sol demokrat partiler paramparça dağınıklıktan kurtulmaya karar vererek, bir haftada BİRLİK bildirgesini onaylayarak seçimlerde birinci parti oldular. İstenirse Birlik olunuyormuş, bu da başarıyı sağlıyormuş demokrasilerde!

Birlik sağlamak zor olmayabiliyormuş, ancak bunun bıçak kemiğe dayandığında gerçekleşmesi anlaşılır gibi değil…Kutlamak gerekiyor Fransız sol demokratlarını, Avrupa’yı yine sarstınız, umut oldunuz kararmakta olan Avrupa’ya. Bunu komşu ülkeler ve özellikle Almanya iyi değerlendirmek zorundadır. Bölük pörçük olmuş politik yelpaze en küçük paydada, demokrasi paydasında birleşme yol ve yordamlarını şimdiden araştırmaya başlamalıdır. Almanya’da süreçler yavaş işler, Fransa’da olduğu gibi bir haftada birlik bildirisi hazırlanamaz, tüm sol demokrat partiler, etkin kurum ve kuruluşlar, söz sahibi olan kişiler, düşünürler, sanatçilar, gazeteciler ve göçmen kuruluşları, üst örgütler, yerel örgütler sorumluluk üstlenerek şimdiden girişimlerde bulunmalıdırlar. Aynı gemide yaşandığının ayırdında olarak, geç kalmanın, etkin olmamanın pişmanlığını duymamalıdır sonra.

Umut herşeye karşın yine insanda olacaktır, demokrat insanlardan daha özverili olmaları, daha duyarlı, daha bilinçli davranmaları, daha etkin olmaları gecikmeden gerçekleşmelidir. Bunu sağlayacak kültür ve uygarlık birikimi boşuna durmamalıdır 21. yüz yılda…

Yazarın tüm yazıları