Foto:gruene-hamburg.de

Hamburg Haber – Hamburg Yeşiller Partisi parlamento grubunun ayrımcılıkla mücadele sözcüsü Filiz Demirel, ”Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Haftaları” çerçevesinde Hamburg Parlamentosu’nun, Senato’nun Siyah karşıtı ırkçılıkla mücadele stratejisi ayrımcılıkla aktif bir şekilde mücadele etmek için somut bir yol göstermesini memnuniyetle karşıladığını” belirtti.

Gündem ile ilgili bir yazılı açıklama yapan Demirel, ”Bugün Hamburg Parlamentosu, Senato’nun Siyah karşıtı ırkçılıkla mücadele stratejisine ilişkin basılı belgesini görüşüyor. Strateji, önümüzdeki yıllarda Siyah karşıtı ırkçılığın önlenmesi ve bununla mücadelede ulaşılması gereken somut hedefleri içeriyor (bkz. ek-Senatsstrategie). Strateji, 2022’den itibaren kırmızı-yeşil hareket girişimine dayanmaktadır” dedi.

Hamburg Yeşiller Parlamento Grubu, Senato’nun Hansa kentinde Siyahlara yönelik gündelik ayrımcılıkla aktif bir şekilde mücadele etmek için somut bir yol göstermesini memnuniyetle karşılamakta olduğunu ifade eden Yeşiller Partisi parlamento grubunun ayrımcılıkla mücadele sözcüsü Filiz Demirel, açıklamasının devamın da şu görüşlere yer verdi:

“Siyahlar günlük yaşamlarında, iş ya da kalacak yer ararken veya okulda ayrımcılığa uğramaya devam ediyor. Aynı zamanda ırkçılığın tüm biçimleri aynı değildir: hem tarihsel olarak gelişen ırkçı yapılar hem de gündelik ayrımcılık deneyimleri kendi kurallarını takip eder ve bu nedenle özel önlemler gerektirir. Yeşiller parlamento grubu olarak, ilgili bir stratejinin başlatılmasının ilk savunucularından biri olduk. Yayımlanan basılı metinle Senato bir sonraki adımı atarak Siyah karşıtı ırkçılığa ayrıca odaklanıyor ve sağlık hizmetlerinden konut piyasasına ve günlük okul yaşamına kadar Siyahların ırkçı ayrımcılıktan nasıl korunacağını özel olarak gösteriyor. Siyah karşıtı ırkçılığa karşı hedefe yönelik adımlar atılması ve ırkçılığın ilk etapta ortaya çıkmasını önlemeye yönelik çalışmalar yapılması için şu anda üzerinde mutabık kalınan hedeflere ihtiyaç duyulmaktadır. İlgili yasal boşlukların kapatılması, akademi ve toplumların sürece dahil edilmesi kadar önemlidir. Her şeyden önce, insanlar ırkçı yapıları bağımsız olarak tanıma, ele alma ve bunlarla mücadele etme konusunda yetkilendirilmelidir. Örneğin, idarede çalışanlar uygun programlar aracılığıyla Siyah karşıtı ırkçılık konusunda uzmanlaşmalıdır. Yakın zamanda Ottensen’de iki çocuk annesi bir kadına yapılan saldırı, ırkçılığı tanıma ve ele alma ihtiyacını bir kez daha sert bir şekilde hatırlatmıştır. İçinde bulunduğumuz Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Haftaları çerçevesinde, ırkçılığın birlikte yaşamı zehirlediğinin ve demokrasimizi tehdit ettiğinin her zaman farkında olmalıyız. Her düzeyde mücadele edilmelidir.”