Ahmet Durmuş / hamburghaber
CHP – Hamburg Birliği tarafından Stiftung Alevitische Gemeinde (Hamburg Alevi Kültür Vakfı)’da düzenlenen ve Canan Kaftancıoğlu ile Aylin Nazlıaka’nın konuşmacı olarak katıldığı ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Demokrasi Mücadelesi’ paneli yoğun ilgi gördü.
Panele SPD Hamburg Eyalet milletvekilleri Güngör Yılmaz, Ali Şimşek, Yeşiller Milletvekli Filiz Demirel, Yusuf Uzundağ, Sol Parti Milletvekili Mehmet Yıldız, İyi Parti temsilcileri, çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu ve vatandaş katıldı.
CHP Hamburg Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hulisi Işıtan’nın CHP – Hamburg Birliği‘nin çalışmaları üzerine yaptığı sunum sonrası yapılan saygı duruşunun ardından başlayan panelde ilk sözü Türkiye’den gelen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka aldı.
Canan Başkanla birlikte Türkiye’den size Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamlarını getirdim diyerek söze başlayan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’nın yaptığı konuşmalardan öne çıkan satırbaşları:
Adalet ve Demokrasi Hafttası
Adalet ve Demokrasi Hafttası’ndayız. Adalet ve Demokrasi Hafttası’nın bizler için tabi şöyle bir önemi var. Ocak ayından Hırant Dink’i, Uğur Mumcu’yu, Metin Göktepe’yi, Onat Kutlar’ı, Muammer Aksu’yu ve daha adını sayamadığımız kadar bir çok aydınımızı kaybettik. Bu yüzden 1993’yılından bu yana Ocak Ayının son haftasını hep Adalet ve Demokrasi Haftası olarak geçiriyor ve hem bir yandan yitirdiğimiz aydınlarımızı anıyor, bir yandan da onları daha iyi anlamaya çalışıyoruz.
Saatlerimizi, kronometremizi 14 Mayıs’a göre ayarladık
Sizlerin de yakından bildiğiniz gibi ve bende üzülerek söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar hiç bu kadar yeteneksiz, hiç bu kadar basiretsiz, hiç bu kadar bilgisiz kadrolar tarafından yönetilmemiştir. Düşününün bir bilim kurulumuz vat TÜBİTAK. Bir dönem onun başına Hayvanat Bahçesi Genel Müdürünü atadılar. Son üç yıl içerisinde dört kez Merkez Bankası Başkanı görevden alındı ya da affı istetildi. Maliye Bakanı üç kez değişti. AK Parti iktidarı döneminde Milli Eğitim Bakanı yedi kez değişti. Tarım kötü gidiyor Tarım Bakanı’nın affı isteniliyor. Adaletle ilgili olarak kendi içlerinde sorun yaşıyorlar Adalet Bakanı’nın affı istetiliyor. Ekonomi kötü gidiyor Maliye Bakanı’nın affı isteniliyor. Peki sorarım bakanlar değişiyor, kurumların yöneticisi olan bürokratlar değişiyor. Şimdi değişim sırası kimde. Evet artık onları o göreve getirende. Bunun için de önümüzde çok önemli bir tarih var. Her ne kadar bu tarih resmi olarak söylenmemiş olsa da 14 Mayıs deklere edildi. Bizlerde saatlerimizi, kronometremizi 14 Mayıs’a göre ayarladık. Ve sizlerde burada yaşayan yurtsever insanlar olarak ülkemizdeki siyaseti çok yakından takip edenlersiniz. Ve özellikle ekonomi de, dış politikada, eğitimde, sağlıkta ve aslında kısacası barışta, toplumsal barışta ve toplumun her alanında yaşanan problemleri en iyi gözlemleyenlersiniz.
İşte bu nokta da özellikle şunu söylemek istiyorum, demokratik olarak Türkiye her geçen gün daha da geriliyor. Geçekten ülkemiz adına bir takım vakalar, olaylar yaşanılıyor. İşte bu sürecin değişim için çok elverişli bir süreç olduğu bir gerçek. Bizler sürekli sahadayız. Türkiye’de 973 İlçemiz var, ben bu 973 İlçenin 413’de birebir çalışma yapmış bir arkadaşınızım. 81 İli bir kaç defa dolaştım, yani dünyanın çevresinde üç kez dönecek kadar yol kat etmişiz. Çünkü dünyanın çevresi 40 bin kilometre, biz en az 120 bin kilometre yapmışız son iki yıl içerisinde. Ve nereye gitsek şu kelimeyi duyuyoruz: Kurtarın bizi diyorlar, kurtarın.
İşte o yüzden artık gün değişim günüdür. Onun için her ne kadar birileri tırnaklarını geçirip o koltuklara tutunmaya çalışsa da, ” Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.”
İktidara geldiğimiz de ”3K” kuralı uygulanacak
Ekonomik sıkıntıların artık çekilmez boyutlarda olduğunu ifade eden CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka şöyle devam etti:
Türkiye’de en varsıl olan yüzde birlik kesim, toplam gelirin yüzde 47, 3’nü alıyor. Yani neredeyse yarısını alıyor. İşte bu düzen içerisinde bizm yapacaklarımız çok net. Projelerimiz ve kadrolarımız hazır ve ”3 K” kuralı diyoruz buna. Yeni Kurallar, Yeni Kadrolar ve Yeni Kurumlar. Ve biz bunlarla iktidara geldiğimizde il bir hafta içinde ne yapacağız, ilk yüz gün içinde ne yapacağız, ilk 365 gün içinde ne yapacağız ve beş yıllık süreçte ne yapacağız. Bütün bunları planladık. Yani bizim zihnimiz net, hedeflerimiz çok berrak. Bizim bu kadar projemiz varken, Cumhur İttifakının tek bir projesi var Nedir o proje de, 6’lı Masayı dağıtmak. Tek projeleri bu. Ama inadına 6’lı Masa her geçen gün iktidar yürüyüşünde adımlarını daha da uyumlaştırarak, daha da sıklaştırarak büyük bir kararlılıkla iktidara yürüyor.
Bu seçim iki zihniyet arasında geçecek olan bir seçim
Değerli arkadaşlar bu seçim iki aday arasında geçecek bir seçim değil. Bu seçim iki zihniyet arasında geçecek olan bir seçim. Bir taraf ta demokrasiyi savunanlar, diğer tarafta otokrasiyi, tek adamcılığı savunanlar var. Bir tarafta hukukun üstünlüğünü savunanlar, yaniz bizler, yani sizler, yani hepimiz. Diğer taraftan üstünlerin hukukunu savunan ve yargıyı siyasi bir malzemeye, bir araca dönüştürmeye çalışanlar var. Bir taraftan eşitlik mücadelesi verenler var, diğer tarafta ben eşitliğe inanmıyorum diyenler var.
Aslında tercih kolay. Burda önemli olan bir ve beraber olmak. Hamburg’da yaklaşık 90 bin kadar seçmenimiz var. Ve yine yanlış bilmiyorsam geçen seçimde bu seçmenlerin sadece yarısı sandığa gitti. Diyebilirsiniz ki, ben sandığa gitmesem ne değişir, nasılsa birileri gidiyor. Hayır! Siz yoksanız bir eksiğiz. Ve inanın bir kişi bile o kadar çok şey değiştirebilir ki, sizin o temel vatandaşlık hakkınız olan, demokrasiye en fazla sahip çıkmanız geren işte O tek bir oy ülkenin kaderini değiştirebilir. Bir ilden bir milletvekili çıkmasını sağlayabilir. Ve bambaşka bir Türkiye’yi kucaklamamızı sağlayabilir.
Amacım size burada sorumluluğunuzu hatırlatmak elbette değil ama, size ihtiyacımız olduğunu vurgulamak istiyorum. Ancak bir ve beraber olduğumuz zaman kazanabiliriz.
AKP bugüne kadar baskılarla, yargıyı kırbaç gibi kullanarak ve her koşulda düşünce, ifade ve basın özgürlüğünü kısıtlayarak ülkede müthiş bir korku duvarı ördü. Ama buradan andımız olsun arkadaşlar, bu seçimlerde ördükleri o korku duvarının altında kalacaklar. O duvar onların üstlerine yıkılacak.
Canan Kaftancıoğlu’na yoğun ilgi
Çok güzel bir mekandayız. Bu mekanı bizlere sağlayan Hamburg Alevi Kültür Vakfı’na teşekkür ediyorum. Mekanlar güzel ama mekanları daha da güzel yapan mekanlarda bir araya gelen insanlar diyen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun ‘Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Demokrasi Mücadelesi’ panelinde yaptığı konuşmadan öne çıkan satır başları:
Aylin Hanımı ben de sizler gibi çok büyük bir keyif ve dikkatle dinledim. Ne kadar dolu dolu Türkiye gerçekliğini ne kadar çıplak yalınve aslında hiç ajitasyon yapmadan, bütün çıplaklığıyla gözler önüne serip ve bu acı gerçekliğimizi nasıl güzel bir Türkiye hülyasına ulaştıracağımızı ve bunun olmazsa olmazlarını sizinle paylaştı. Aslında ben Aylin başkanı dinledikten sonra çıkıp sadece Aylin başkanımızın söylediğinin altına imza atıyorum demem sanıyorum yeterli olacaktı. Türkiye gerçeklerini ilgiyle dinlediğimiz süreçleri anlatınca ben de sizlerle biraz sohbet etmek istiyorum. Çünkü işin zor kısmını Aylin başkan üstlenmiş oldu.
İstanbul seçimlerinin mimarı Kılıçdaroğlu’dur
Hemen aklıma gelmişken şunu belirteyim, Sevgili Erdoğan beni sunarken İstanbul seçimlerinin mimarı dedi. Burada ben bir hak teslimi yapmak istiyorum. Çünkü siyasetçiler (siyasetçi lafını da pek sevmiyorum) genelde başkalarının emeği üzerine konmayı severler bu da bir alışkanlık oldu. İstanbul seçimlerinin mimarı sadece İstanbul’da tüm Türkiye’de inanılmaz bir strateji ve kararlılıkla süreci ilk günden kurgulayan, hatta ilk günden değil on yıl öncesinden planlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Burada o hak teslimini yapmak zorundayım.
Siyaset neden yapılır
Bugünün Türkiye’sinde ve siyasi gerçekliğinde siyaset yapmak için ya deli olmak lazım, ya da bugünün Türkiye’sinde siyaset yapmak için gerçekten inandığınız, o yolda ölebilmeyi göze aldığınız, o yolda başınıza ne gelirse gelsin, mutlaka ama mutlaka kendiniz için değil 86 milyon için hissettiğiniz bir sorumluluk, hatta sorumluluktan öte bir zorunluluk hissediyorsanız eğer yapılır.
Önümüzdeki seçimler sadece bir iktidar değişikliği seçimi değil. Önümüzdeki seçimler iktidar değişikliğinden ziyade ”İktidar değişecek hiç merak etmeyin” 100.yılına yaklaştığımız cumhuriyetimizin gelecek yüz yılını kurtarma vizyon seçimleri , vizyon değiştirme, vizyon geliştirme. Bu topraklarda demokrasiyi yerleştirme ve hangi siyasi iktidar bundan sonra gelirse gelsin öyle on yıllık, yirmi yıllık karanlık dönemlerin yaşanmamasının seçimidir. Yani sadece bugünü kurtarma değil hep beraber geleceği kurmak, yeniden inşa etme ve hep birlikte kurtarma seçimleridir. Eğer önümüzdeki seçimler tek başına iktidar değişikliği seçimi olsa emin olun işimiz daha kolay olurdu.
Türkiye’nin bir geçeği var. Bir vatandaşın kendi gündemi var, bir kamuoyunda televizyon kanallarında, ben onlara iktidarın borazan kanalları diyorum çoğunluğuna, iktidarın kanallarında konuşulan konuşturulan gündemler var. Dikkat edin aylardı söyledikleri aday bile çıkaramıyorlar, 6’lı Masa dağıldı gibi bir o gündem var, bir de iktidarın gündemi var. İktidarın tek gündemi var. Buna emin olabilirsiniz. Kesin bilgi. O oturduğu koltuğu çürütmek. Başka hiç bir gündemi yok. Çünkü o koltuktan kalkınca başına ne geleceğini biliyor.
Yoğun bir ilginin yaşandığı panel kısa bir aranın ardından katılımcıların daha önceden yazıp verdikleri sorularla devam etti.
Panele katılanlar tarafından verilen soruların ağırlığını HDP, Kürt Dili, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. dönem aday olup olması oluşturdu.
Yazılı olarak verilen soruları CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka tek tek yanıtladı. 600 kişinin katıldığı panel yaklaşık dört saat sürdü.