İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ile bir araya geldi.
Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Faeser, İçişleri Bakanlığındaki görüşme öncesi ziyaretçi defterini imzaladı.
Soylu ve Faeser’ın ikili görüşmesi, görüntülerin alınmasının ardından basına kapalı devam etti.
Görüşmede, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı da hazır bulundu.
İki bakan daha sonra, Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) heyetler arası görüşme yaptı.
Soylu ve Faeser, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
Terörle mücadele başta olmak üzere birçok başlık değerlendirildi
Faeser’i ağırladıkları ve heyetiyle verimli görüşmeler yaptıkları için memnun olduğunu belirten Soylu, Almanya’nın her anlamda Türkiye’nin önemli ortaklarından biri olduğunu söyledi.
Soylu, Faeser’in göreve geldiğinden beri sıkı iş birliği, karşılıklı diyalog ve tüm sorunları ortak çözebilme konusunda iradenin ortaya koyulduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bugüne kadar 7 mekanizma oluşturduk ve bu 7 ayrı mekanizma devam ediyor. Özellikle 7 mekanizmanın 8’inci toplantısını da aralık ayında gerçekleştireceğiz. Bugün de sabahtan itibaren birçok konuyu olumlu şekilde ele aldık. Terörle mücadeledeki ortak bakışımızı tekrar değerlendirdik. PKK, DHKP-C, DEAŞ, FETÖ, birçok terör unsurlarıyla ilgili değerlendirmelerimizi ortaya koyduk. Bunlarla ortak şekilde mücadele etmenin esas itibarıyla insanlığı, dünyanın ve ülkemizin huzurunu ilgilendirdiğini ortaya koyduk.”
“Coğrafyamızın nasıl bir terör belasıyla karşı karşıya kaldığını paylaştık”
Faeser’ın, Türkiye’de son dönemde yaşanan terör saldırılarıyla ilgili taziyelerini iletmesi dolayısıyla teşekkür eden Soylu, şu bilgileri verdi:
“Biz de coğrafyamızın nasıl bir terör belasıyla karşı karşıya kaldığını kendisiyle paylaştık. Enerjiden göçe kadar birçok meseleyi karşılıklı değerlendirebilme fırsatımız oldu. Bu konuda ortak birtakım kararlarımız, değerlendirmelerimiz ve süreç yönetimi konusunda atacağımız adımlar kararlaştırıldı. Elbette ki asayiş ve uyuşturucu suçlarıyla ilgili de gündemimizin önemli başlıklarından birisi olarak bu konular ele alındı.”
“İnsan hakları dünyanın her yerinde bütün insanlara aittir”
Bakan Soylu, Türkiye’nin, Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki operasyonlarına yönelik Almanya’nın açıklamalarına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:
“Terör örgütlerine yönelik operasyonların bir tek değerlendirmesi olur, terörü ortadan kaldırmak. Devletler ve ülkeler meşrudur, terör örgütleri gayrı meşrudur. Devletlerin bir tek sorumluluğu vardır, kamu düzenini sağlamak. Kendi birliğine, kamu düzenine karşı terör örgütlerinin organizasyonları ve terör örgütlerinin saldırıları ayrıştırılamaz. Bugün şu anda bir çocuğumuz ile genç bir öğretmeniz defnedildi. İstiklal Caddesi’nde masum insanlar öldürüldü. O insanlara hiçbir orantı uygulanmadı. Polonya’ya 2 bomba düştü diye NATO ayağa kalktı.
İnsanlar coğrafyalarına, dillerine, dinlerine, yaşadıkları bölgelere göre ayrıştırılamazlar. İnsan hakları dünyanın her yerinde bütün insanlara aittir. Almanya’ya veya Avrupa’nın herhangi bir yerine, dünyanın herhangi bir yerine terör saldırısı olduğunda ne düşünüyorsak etrafımızdaki coğrafyadaki terör örgütlerine de aynı şekilde düşünülmesini istiyoruz. Etrafımızda bir terör devleti kurmak istediler ve buna bizim müsaade etmemiz mümkün değildir. Sınırlarımızı da milletimizi de korumak bizim sorumluluğumuz, ülkemize ve milletimize borcumuz ve ödevimizdir. Bu, her ülkenin ve her milletin meşru hakkıdır.”
Faeser: Türkiye ile dayanışma halinde olmayı sürdüreceğiz
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser da Türkiye’nin İçişleri Bakanlığındaki çalışmaların iç yüzünü görmekten ve Bakanlığın operasyonel çalışmalarıyla ilgili izlenim edinebilmiş olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi.
İki ülke arasında birçok işbirliği alanı olduğuna değinen Faeser, mevkidaşı Soylu ile iç güvenlikten, terörle mücadeleye, organize suçun önlenmesi ve göç konusuna detaylı şekilde değindiklerini ve bu konularda işbirliğinin son derece önemli ve öncelikli olduğunu kaydetti.
Faeser, Türkiye’deki terör saldırılarında hayatını kaybedenler olduğunu hatırlatarak, “Bundan dolayı üzüntümüzü ve başsağlığı dileklerimizi ifade ettim. Türkiye ile bundan böyle de bu mücadelede dayanışma halinde olmayı sürdüreceğimizi belirttim. Elbette terörle mücadele konusunda Türkiye’nin çabaları, girişimlerini büyük bir anlayışla karşılıyoruz, içinde bulunduğu durumdan dolayı. Fakat şunu da söylemek gerekiyor ki bütün bu hususlarda bir mücadelede alınan önlemlerin, atılan adımların orantılı olmasını göz önünde bulundurmak gerekir, sivillerin korunması gerekir ve özellikle şiddettin tırmandırılmaması konusunda da hassas davranılması gerektiğine inanıyoruz.” dedi.
Mevkidaşı Soylu ile yaptığı görüşmede uyuşturucuyla mücadele, insan kaçakçılığıyla mücadele gibi konuların ön planda olduğunu belirten Faeser, ülkesinde bu konuda kapsamlı bir plan sunduğunu, uluslararası iş birliğinin de önemli bir koşul olduğunu ve Türkiye’nin kendileri için bu çabalarda önemli bir ortak olduğunu söyledi.
Faeser, mevkidaşı Soylu ile göç konusuna da değindiklerini, Türkiye’nin mülteciler konusunda sağladığı çabaların, yerine getirdiği çabaların çok büyük olduğunu, Türkiye’nin büyük yük altında bulunduğunu ve dört milyon mültecinin burada kabul edilip insani açıdan onlara büyük destekler sağlandığını gördüklerini, bunun için Türkiye’nin takdiri hak ettiğini söyledi.
Ankara’da yoğunluklu olarak mültecilerin yararlandığı bir gençlik merkezini ziyaret ettiğini belirten Faeser, “Görüşmelerimizde aynı zamanda yasal kaçış yollarının önemine değindik. Aksi takdirde bu yasal kaçış yolları olmazsa insanlar hayatlarını tehlikeye atıp yasa dışı yollarla kaçmaya çalışıyorlar. Yine son olarak önemli, üzerinde durduğumuz bir konu ise dış sınırların korunmasında tabii ki insan haklarının, insan hakları ölçütlerinin mutlaka gözetilmesi gerektiği hususuna da değindik.” ifadelerini kullandı.
Faeser, Türkiye ile terörle mücadele konusunda da dayanışma halinde ve Türkiye’nin yanında olduklarını, bunu da birçok vesileyle dile getirdiklerini ifade ederek, “Fakat aynı zamanda bu tepkinin bu mücadele sırasında verilen tepkilerin elbette orantılı olması gerekir. Milletler hukukuna uygun ve sivillerin korunduğu girişimler veya operasyon olması gerekir. Bunu da tabii ki belirtiyoruz.” dedi.
Bir gazetecinin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası firar ederek Almanya’ya kaçan FETÖ mensuplarının iadesine ilişkin sorusunu cevaplayan Faeser, hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde bu suçlamaları takip ettiklerini ve sonuç çıktığında da Türk yetkilileri ile kurumlarını bilgilendiklerini söyledi.
Faeser, Almanya’nın PKK’yı terör örgütü olarak sınıflandıran ilk ülkelerden biri olduğunu ve ülkesinde PKK terör örgütünün finans kaynaklarını kesmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydetti.