Dr. Ömer YILMAZ
dinhizatasham@yahoo.de
Günlük hayatımızda her an gördüğümüz trafik ikaz levhaları gibi insanın manevi yaşamında da bazı belirgin işaretler ve dönüm noktaları vardır. Bunlar, belirli günler, kutsal geceler, kandiller ve dini bayramlardır. Bu özel günlerde Allah’ın rahmet ve bereketi, affı sair günlere göre daha fazla önem taşımaktadır.
Halk arasında “üç aylar” diye bilinen mübarek zaman dilimi miladi takvim hesabına göre 13 Haziran 2010 Pazar günü başlayacaktır. Bu, Anadolu kültüründe artık on birin ayın sultanı mübarek ramazan ayının ayak seslerinin yavaş yavaş duyulmaya başladığını gösteren bir işarettir. Burada zikrettiğimiz üç aylar ile kameri takvime göre receb, şaban ve ramazanı kastediyoruz. Üç ayların girmeye başladığını öğrenmek, kişinin gerek oturduğu evi ve çevresini, gerekse nefsini ve bedenini mübarek misafir olarak görülen ramazana hazırlamak ve onu karşılamaya yöneliktir. Doğrusu bu aylarda dini duygularımız daha bir yoğunluk kazanmakta, herkese şefkat ve merhamet gösterme, yardımlaşma ve dayanışma erdemlerimiz artmaktadır. Bu günler aynı zamanda günahlardan arınmak için Allah’a daha fazla dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak için de bir fırsat olarak gözükmektedir.
Biraz önce değindiğimiz gibi üç aylar zaman dilimi içinde bazı kutsal gün ve geceler bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Regaib, Miraç, Berat Kandilleri ve Kadir Gecesidir. Dolaysıyla üç ayların ilk kandili Regaib, 17 Haziran Perşembe günü idrak edilecektir. “Regâip” kelimesi, Arapça bir kelime olan “re-ğa-be” kökünden gelmektedir. “re-ğa-be“, kelime olarak, elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. Milletimizin “kandil” olarak adlandırdığı bu geceler, aynı zamanda gönül dünyamızı ve yaşadığımız çevreyi aydınlatan ışıklar demektir.
Regaibin diğer kandillerden farklı oluşu hem Recep ayında bulunması hem de Cuma gecesine denk gelmesindendir. (Perşembe Cuma akşamı anlamına gelir) Recep ayının özelliklerinden bir diğeri de Regaib Kandili ve Miraç Kandilinin her ikisin de bu ayda bulunmasındandır. Bu gecede Yüce Allah’ın rahmet, mağfiret, bağış ve yardımlarının çokça dağıtıldığına inanılmaktadır. Diğer bir ifadeyle bu gibi gün ve gecelerde, insanlar ümit ve inançla Yüce Allah’a daha fazla dua ve ibadet ederler. Çünkü Kitabımız Kur’an’da “haram aylar” diye anılan dört aydan bir tanesi yakında kavuşacağımız Recep ayıdır. Buradaki haram kelimesinden maksat hürmet ve saygı duyulması gereken aylar manasınadır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Recep ayı girdiği zaman: “Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazana kavuştur” diye dua etmişlerdir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/259) Yine sahabelerden İbn Abbas (r.a.) şöyle demişti: “Rasulullah (s.a.v) Recep ayında bazı yıllarda öyle oruç tutardı ki biz; galiba hiç yemeyecek (ayın her gününde oruç tutacak) derdik. (Bazı yıllarda da öyle) yerdi (ki biz galiba hiç oruç) tutmayacak derdik. (Ebu Davud, Sünen, K. Savm 56) Hz. Peygamberin diliyle; “Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geriye çevrilmez. Recebin ilk (Cuma) gecesi, Şabanın ortasında bulunan gece, Cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleridir. (Beyhaki, Sünen, Şuabül-İman, 3/342)
Peygamberin yanından ayrılmayan Enes b. Malik (r.a.) Resûlullahı (a.s) şöyle buyururken dinledim diyerek bir müjdesini bizlerle paylaşmaktadır: “Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim. Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen; fakat bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım.” (Tirmizî, Sünen, Daavât 98)
O halde, bütün bu söylenenlerden hareketle, Recep ayında idrak ettiğimiz ilk kandil Regaibi o gecenin mehabetine uygun ifa etmeye çalışalım. Bu gibi gün ve geceleri belki bir daha göremeyebileceğimiz son gece gibi algılayıp, af ve mağfiretimiz için iyi değerlendirelim. Şüphesiz işlediğimiz güzel amelleri sadece belli gün ve saatlere tahsis etmeyip yılın her günü yapalım. Zira bu konuda Mesrûk (r.a.) şöyle anlatmaktadır: “Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) ‘ye sordum: “Resullullah (aleyhissalâtu vesselâm) ‘a göre hangi amel efdaldi ? ‘O da bana: “Devamlı olan !”diye cevap verdi. ( Buhari, Rikâk 18) Hiç bir ayrım yapmadan Allah’ın yarattığı herkese, her canlıya yumuşaklıkla muamele edelim.
Bütün bu duygu ve düşüncelerle kıymetli okurlarımızın ve aziz vatandaşlarımızın üç aylarını ve regaib kandillerini şimdiden kutluyor, sağlık ve afiyet içerisinde, içinde yaşadığımız bu güzel Hamburg kentinde daha nice kandillere kavuşmalarını diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları