Hamburg Haber – Avrupa Halk Sağlığı Birliği’nde (EPHA) bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesinden sorumlu politika yöneticisi Alessandro Gallina, çalışmanın ‘hiçbir alkol tüketim seviyesinin güvenli olmadığını teyit ettiğini’ söyledi.
İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma, düzenli olarak alkol tüketen yaşlı bireylerin kanserden ölme riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya göre, sağlık sorunları olan ya da sosyoekonomik durumu daha düşük kişiler bu riske daha açık.
Tıp dergisi JAMA Network Open’da yayınlanan çalışmada, sağlık sorunları olan kişiler arasında az miktarda içki içenlerin dahi kanserden ölme olasılığının sadece ara sıra içenlere göre daha yüksek olduğu, orta düzeyde içki içenlerin ise kanser veya başka nedenlerden ölme ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edildi.
Çok miktarda alkol alanların ise kanser ve diğer nedenlerin yanı sıra kardiyovasküler hastalıklardan ölme olasılığı da ara sıra içenlere göre daha yüksek.
Çalışmanın başyazarı ve Madrid Özerk Üniversitesi’nde önleyici tıp ve halk sağlığı bölümünde yardımcı doçent olan Dr. Rosario Ortola, Euronews Health’e yaptığı açıklamada, “Kanser [ölümleri] üzerindeki zararlı etkiler ilk damladan itibaren gözlemleniyor,” dedi.
Analiz, büyük ölçekli bir biyomedikal veri tabanı olan UK Biobank’ın 2006-2010 kohortuna kayıtlı 60 yaş ve üzeri yaklaşık 135.000 kişiyi kapsadı. Araştırmacılar, her bir kişiye sağlık risklerine ve mahallenin sosyoekonomik faktörlerine göre puanlar verdi ve zaman içinde sağlık sonuçlarını medyan 12,4 yıl boyunca takip etti.
Araştırmacılar karşılaştırma grubu olarak alkolden uzak duranlar yerine ara sıra içki içenleri kullandı; çünkü alkolden uzak duranlar genellikle içkiyi bırakmış ve diğer tüm faktörler göz önünde bulundurulduğunda onları düzenli içicilerden ayırt edecek sağlık sorunları olan kişileri içeriyor.
Çalışmada ayrıca, içtikleri alkol seviyesine bakılmaksızın, sağlık sorunları olan veya sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde yaşayan kişiler arasında ölüm riskinin daha yüksek olduğu tespit edildi. Çalışmaya göre, bunun nedeni daha az sağlıklı yaşam tarzları ve sosyal destek ve sağlık hizmetlerine daha az erişim olabilir.
Çalışmanın yazarları, bulguların “alkolle ilişkili zararlı sağlık sonuçlarındaki eşitsizlikleri tanımladığını” ve “alkol kullanımının yüksek hastalık yükünü azaltmak” için halk sağlığı çabalarının rolünün altını çizdiğini söyledi.
‘Hiçbir düzeyde alkol tüketimi güvenli değil’
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, alkol Avrupa’da yılda yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne yol açıyor ve bölge, dünyadaki en yüksek alkol tüketim seviyelerine sahip. Alkol kanser, kalp ve sindirim hastalıkları ve ruh sağlığı sorunları için önemli bir risk faktörü.
Avrupa Halk Sağlığı Birliği’nde (EPHA) bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesinden sorumlu politika yöneticisi Alessandro Gallina, Euronews Health’e yaptığı açıklamada, çalışmanın “hiçbir alkol tüketim seviyesinin güvenli olmadığını teyit ettiğini” söyledi.
Çok sayıda Avrupa ülkesinde alkolün sağlık üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için adımlar atıldı. Örneğin; İrlanda 2026 yılından itibaren alkollü içeceklerin üzerinde kanser ve karaciğer hastalıklarıyla ilgili risk etiketleri bulunmasını zorunlu kılacak. Uzun süredir alkol reklamlarını yasaklayan ve alkole ağır vergiler uygulayan Norveç de yakında alkollü içeceklerin üzerinde sağlık etiketleri bulunmasını zorunlu kılacak.
Geçen yılın sonlarında Avrupa Parlamentosu (AP) diyabet ve kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar konusunda “alkolün zararlı kullanımına” bağlı riskleri vurgulayan bağlayıcı olmayan bir kararı kabul etti.
Öte yandan, DSÖ, EPHA ve diğer sağlık kurumları, AB çapında daha güçlü bir düzenleme yapılması çağrısında bulundu.
Gallina, “Bu terminoloji yanlışlıkla alkolün ‘zararlı olmayan’ bir kullanımı olduğunu öne sürüyor ki bu, bu çalışmadan elde edilen bulgular da dahil olmak üzere hiçbir güvenilir bilimsel kanıt tarafından desteklenmeyen bir kavram,” dedi.(Kaynak)