♦Ahmet Durmuş
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 10 il de meydana gelen Türkiye’nin derinden sarsıldığı, on binlerce can kaybı verdiği iki depremde acılarımızı yaşarken umutlarımızı da kaybetmek istemiyoruz.
Sorumsuz bir ülke yönetiminin 20 yılın sonunda getirdiği final on binlerce ölüm, yüz binin üzerinde yaralı ve milyonlarca insanında göç yollarına düşen hayat hikayesi oldu. Göç yollarına çıkmayan insanlarında her gün korkuyla yarını umutsuz gözlerle arayan yaşamları kaldı geriye.
Ve umudu muhalefette gören milyonlar… 6’lı masa’yı oluşturan partiler, özellikle ana muhalefet partisi CHP’de işler nasıl gidiyor. Yurt Dışı oylarına ve yurt dışında oy verecekleri yönlendirmek için oluşturdukları kadroları kim ve kimlerden oluşuyor? İşte CHP. İşte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avrupadaki Başdanışmanı Dr. Sadettin Kılıç’ı tanıyalım.
CHP, yine bildiğimiz gibi..
Türkiye tam bir seçim atmosferine girdiği sırada yaşanan 6 Şubat depremi yer altındaki fayları nasıl kırdıysa, siyasi arenada da siyasi faylar kırılmış, haberimiz yok… Ya da benim cehaletime verin, haberim olmamış… Önce Milli Görüş, ardından AK Parti ve bir kaç ay önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir siyasi kimlik Avrupadaki Başdanışmanı oluyor.
Almanya’da yıllarca Milli Görüş için çalışmış ve daha sonra AK Partisi’ye transfer olarak milletvekili adayı olmuş, Almanya’da UETD (AK Parti’ye yakınlığı ile bilinir) Başkanlığı yapmış Sadettin Kılıç, Hamburg’da CHP Genel Başkan Başdanışmanı olarak (geldiği siyasi düşüncesine yakın) basın mensuplarıyla görüşüyor.
Basın mensubu arkadaşlar kendi sosyal medya hesaplarından paylaşıyor. Haberimiz oluyor.
CHP, ya aklımızla dalga geçiyor, ya da yine ben yaparım sizde tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz politikası izliyor.
Aslında soruyu direk olarak CHP Yurt Dışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a sormak gerekiyor. Özellikle yurt dışında yaşayan insanlara Türkiye’nin ”İkinci Yüz Yıl Vizyonu”nu, siyasi kariyerine Almanya Milli Görüş ile başlayan, UETD ile devam eden, AK Parti’de milletvekili adayı olarak koşan kadrolarla mı sağlayacaksınız?
Yazık, yıllardır hiç bir karşılık beklemeden CHP içerisinde mücadele veren ve demokratik bir ülke için koşan yüz binlerce yetişmiş ve bu kadrolara güvenerek yol yoldaşlığı yapmış tabana karşı haksızlık. Haksızlıktan da öte… Neyse terbiyemizde kalalım…Yazmayalım…
Şunu da belirtmeden geçmeyelim. Aslında kimsenin Sadettin Kılıç ile sorunu yok. Benim de bu yazıyı yazarken Sayın Sadettin Kılıç’ı hedef almak gibi ya da hedef göstermek gibi bir niyetim yok. Sadettin Kılıç’ın ziyaret ettiği gazeteci arkadaşların haber vermesiyle gidip konuşabilirdim de.
Evet bunu yapmadım. Yapmam için neden bulamadım. Artık seçime günler kalmış olan bir dönemde, 20 yıllık bir iktidarın her sofrasında bulunmuş bir politikacıyı CHP adına, sosyal demokratlar adına, sol adına konuşacak biri olarak göremedim. Ben kelimeleri bir araya getirip cümle kuramadığım için soru üretemedim ve gitmedim, gidemedim.
İkinci yüzyılında cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bülent Tezcan nasıl cümleler kuruyor ve danışıyorlar.
Sabır taşımız çatladı artık…
Türkiye’den belki sesimizi duyan olmaz ama, belki CHP Hamburg, veya CHP Berlin vs. duyan olur.
Bir oyumuz var onu da vermeyin mi diyorsunuz yani…
Biraz sağa kayalım oy alalım derken, sağın bataklığında boğacaksınız bizi.
Tüm yazılar: Ahmet Durmuş
Ahmet DURMUŞ
